Uzantısı şu göğün: hani, öğün atladığım ömrün telakkisi.

 

 

Depreşen sızım,

Sızdıran yürek goncalar açan

Her ezan vakti başım secdede

Sahiden de nifak sokanların haddinde saklı sırlar ve şecere

 

Söküklerinden kabrimin

Kalbime iliştirdiğim bir ziynet nasıl ki

İman gücümde saklı sözcüklerin feri

İçtimada yürek

İşgüzar ebabil kuşları

Beti benzi atan yorgun sabahların minvali

 

Göçtü göçecek ömür

Göçük altında kalan düne öykündüğümse yalandan öte

Yankısı duyulmayan çığlıklarım var derinde

O minvalde ki:

Koptu kopacak kıyamet

İzbeler şeytanın mekânı

Elde var eksi sonsuz

Aşka hürmet ettiğimin sonrası

Kapaklandıkça özleme tinimde saklı

Alametifarikası yüreğin

Göz gözü görmeyecek elbet kıyamette

Gıybeti kıymet bilenler

Kıymeti bilinmeyen sönük fenerler

 

Sızan ışık sızdıran tedavülden kalkmış sevginin ahvali

Varsın olsun kayıplarda hasretin vebali boynuma

Bükük değil asla

İnceldiği yerden kopacaksa

Kapışan neferler ve zalim

Zulme minnet eden kimse yemin eden

Yalan yere savruldukça gizi evrenin

Savunmaya geçen bir endam ki

Yalnızlığın kabrinde boy ölçüşemediğim gölgelerde

Değil ki yitik

Nasıl ki tahakkuk edecek rahmet

İlahi Adaletin izinde

Evreleri kayıp ömrün bilmecesi

Tayin edildi edilecek ruhlar en yüksek meclise

 

Titrinde yalnızlığın

Sonlandıran nasıl ki Rahman

Temize geçilesi günahlar

Pekişen bir istihbarat

Aşkın telakkisi varsa yoksa İlahi Gücün nezdinde

Her güç her gün her göç

Zemherilerde doğacak mı sahi Güneş?

 

Efkâra bin basan

İhtimamla ördüğüm dualar

Örülesi duvarların ardında saklı ömür

Bir içimlik mi bir ömürlük mü sahi acılar?

Tırmalayan göğsümü

Kanadıkça sureler

Aşkın İlahi çatısında saklı rahmet

Bir gizin devindiği

İzini sürdüğüm evrenin meali

Varsın ıskalayım güneşi

İçimde doğdu doğacak cennet gülüşler

 

Nasıl ki diğer yarım annemde saklı

Nasıl ki annem, Allah katında

Hak ettiği kadar yaşamayı

Yeter ki sonlansın acılar

Merhametinde Rabbin koyuverdiğim gözyaşı

Bir nidadan bir fısıltıya dönen

Her rengin korunduğu İlahi Gök Kuşağı

Elbet nezdinde kutsal kitabın

Bir nebze de olsa mutluluk saklı iken

Hitabın iz düşümü

Rabbe kavuşma telaşı

Yeter ki korusun inanan kulunu

Nice kötülük nice kasvet

Şiarı ruhun sondan başladığım saymaya

Varmaksa hidayete

Bir nihayetten de öte

Çalan sirenlerin ıslığında

Iskaladığım güneşin içime doğan sızısından

Firar etmenin bedeli varsın olsun

Sonum sonsuzluğa meylettiğim kadar da

Yorgun ve tutulmuş nutkum

Ne de olsa ben göçebe bir rüzgârın

İlahi Aşkın fısıltıma eşliğinde

Koca evreni çınlattığım kadar

Varsın haiz olduğum o tek zerremle

Yakalandığım fırtınanın da emaresidir

Bir şiir daha dikilesi mezar taşıma

 

Ruhumda saklı firarı duaların gücünden güç

Bulmanın sihri adeta

Savsaklandığım kadar cihanın nezdinde

Savrulduğum kadar İlahi Ateşin odağındayım

Can bulmaksa cananım

Candan canın gittiği

İçimde dinmez sızım üstüne ant içtiğim

Kutsal Kitabın izinde…