Düş yanığı bir gerçeksin sen endamı yitik günceme eklediğim binlerce düş’ ün içinden seçmeden düşmüşlüğüm aşka saymadan zamanı hatırına hatıraların kol kanat germekle saklı tutmak adına varlığını

 

 

 

 

Bir isyanın körfezinde meylettiğim

Kıyametin eşiğinde resmettiğim

Gıybet alameti iken figanı sözcüklerin

Tarumar edilmişliğim anbean

Savurduğum gözyaşlarım ne ki ne?

 

S/avunduğum kadar aşkı ve gerçekleri

Yumduğum gözlerimin perde arkası hezimetinde

Perdelenmiş acılarımın da bekası

Yer göğe zimmetli

Gök Tanrıya

Şadırvanı sensizliğin

Şakıyan dizelerimde saklı

Rehavetin dik alası

Yalayan yutan bir öz-çekim

Yanmadan küle dönen mevsimin

Arka sokaklarında…

 

Çağırdığım ıssızlığın yankısı aşka delalet

Bir sarnıç ki düşülesi kuyudan çıkmaktır

Sonsuzluğa da mahal veren bir ıstırap

Çekilesi değil dertlerin uzamında saklı asalet

Yer gök demir

Sözcükler imgeler bir duvar

Örülesi ömrün kuytularında yaslandığım kadar

Yakardığım ve yaktığım nice mektup

Bir şiirse konan tepeye

Şiirsel bir arayış teslim olduğu kadar insan kaderine

 

Aşka namzet bir duadır içimi işgal eden

Satırların geçirdiği buhran

Buğrası öykümün

Bulamacı imgelerin

Bulaşmadan da çamur üstüme

Ben ki güneşin ta kendisi

Kirlenmeyen balçığın titrinde

Yanan bir ateş

Yakardığım sema

Aşka muhalif hangi duyguysa

Sararıp solduğum ansızın

Neferi olduğum kadar yalnızlığın…

 

Ölü gelinin duvağı

Yağmalandığı kadar varlığı

Künyesinde zulüm yazar

Kimse erkenden göçen

Kurada çıkan bir oyuncak gibi

Kalemin sözcüklerle dansı

İçtimada yürek isyankâr veballerin

Son bulması ne mümkün ömrün

D/ağlandığı kadar yüreğin

Arka bahçesinde kuzu kuzu teslim olduğum ihaneti

 

Sağdıcım nasıl ki kelam

Solumda yansa ne ki ateş tüttüğü kadar duman

Duaların hikmeti

Duayeni acıların vardır elbet bir sebebi

Yağan kar misali

Yağdırdığım sözcüklerin ikbali

Pekişen bir hasret kendime

Uzağında kaldığım kadar cihanın

Un ufak edilmiş yalnızlığımın bekası

Elbet son bulacaktır bu rivayet

 

Sarnıcım ve kuyum ve saklandığım kuytum

Kuması duyguların

Bir bilinmeze daha baş koyduğum

Bilindik ne kaldı ki geride

Bilmekten öte bilediğim her kelime

Yağan yağmura armağanım

Azat edilesi bir köle

Kulluğuma binaen baş koyduğum hidayete

Saniyeler kala kendime uzaklığım

Her şiir benden birer kafiye

Kâfi aldatılmışlığımla

Yaşarken çoktan serildim kabrime…