Düşler topla ekin tarlandan ya da
ekilesi düşler g/ör aşkın şişlerine bir batır bir çıkar kalbinin ve mahmuzla
özlemi…
Ah, dingin bir rüzgâr olmaya
meylettim bir ömür,
Sevgili bayım özrümde ve öznemde
saklı bir g/izsiniz
İzafi rotalardan kaçtığım
Belki de gün dönümünde saklı bir
örtüsünüz.
Hüzün çeşmem nasıl da ç/ağlar
Aşkın hitabı ve ithafı yaralıdır
Menkıbelerim gönül tekkemde saklıdır
da sırlarım
Rabıtası gizemin
Rengi de yok bu aşkın
Koyu gözlerinize sığındığım o gün
Tebessüm ehli yüzünüzde açan çiçekler…
Tohuma kaçan bir düş değil bu
Tutuşan güneşin turuncu renginde
saklı ruhu
Aşkın ve gizin
Bilumum acılardan geçtim geçeli,
bayım:
Ah, bir sizden geçemedim
Geçkin değil hem sözcüklerin
perçemine konan
Kelebek misali de değil asla kısa
ömürlü
Varsa yoksa aşkın özlem yüklü
Tahayyülü
Elbet imkân dâhilinde.
Çünkü resti çektim ben engebelere
Engindir ruhum ve t/aşkın meddücezri
Varsa yoksa kendimle olan ittifakım
Tünediğim en ulu rakım elbette
Aşkın goncası s/üzülür tenimde
Yalnızlığın titri ise endamlı
Haşmetli varlığınızla dökülen
sözcüklerim yere mademki
Bir avuç da sizin olsun
Hatta ömrüm sizin olsun
İçimde kalan ukdelerden söz daha ne
mısralar yazacağım
Hani olur da olur da:
Mırıldanırsınız bir tan vakti
Tensiye ettim kötüyü ve inkârı
gönülde saklı
Kim varsa sevgiyi kirleten
Oysaki beyaz ve masumdur aşk
Hele ki bir de yok mu o gönül çelen?
Mezarım hazır
Altına imzamı attığım ölüm fermanım
da
Lakin yazmalıyım daha nice şiir
Mademki imkânsız addedildi bu aşk
Adağım ve dünüm ve zengin gönlüm
Kanadıkça imsak vakti
Alaşağı edilmiş defolu ruhum
Ne de olsa insan olmanın mealidir
içimde yazılı olan
Katık ettiğimse hüznüm
Kaybolduğum yer gök ve her güz
Üzseniz de beni bayım
Süzülen her yaşım da feda olsun size
Nasıl ki fedaisi ve firarisiyim ben
aşkın
Kanadığım kadar da taş değmesin
ayağınıza
Varsın çelme olsun önümdeki yola
Kah öfkeniz kah sessizliğiniz yaksa
da kalbimi derinden
Lakin tevazu yüklü varlığımla
sizsiniz siz
En çok sevdiğim Rabbimden sonra
Varsın olsun ayrılığın da vakti
Dualarda buluşmak dahi yeter bana
Hem de bu değil mi masumiyetin ve
aşkın
Dinmeyen fermanı ve feryadı
Bir tebessüm ekili yüzüme an itibari
ile
Gölgelerde saklı varlığımla bilin ki:
Hüzündür ve aşk bu yalnızlığın vebali
Bir iklim ki serildiğim, bayım
Adınız yeter içimdeki kara
Yağan tepelerine yorgun mimarilerin
Öznemle özlemle seviyorum sizi…