Soluklan arada: bir düş’ ün ertesi
bir buluta uzan ne zamanki özlem tav olsa aşkın patavatsız rüzgârında:
Gece inmeden gözlerine kapış kapış
bunca isyan
Metazori bir hamle değil zamanın
Kuvveti safran sarısı bir öznenin
Varsa yoksa arka bahçesi.
Zemherilerde ölen bir yeni doğanım
Doğum ertesi solan rengin
Dağıstan gecelerinde saklı bir yemin
Aşkın eşrafı kim bilir hangi iklim?
İkiletmeden söyleyebilseydim keşke
seni
Ne çok sevdiğimi:
İmbat gecelerinden arda kalan
Damı unutulmuş bir sevgi gibi eşeledikçe
hüzün denen bohçayı
Salkım saçak hazanın ruhuna okuduğum
Fatiha
Sözcükler yaralı
Yürek yamalı
Yâd edilesi mazinin lahzasına
Dokunan rüzgâr gibi ellerimden kayan
anılar ve zaman
Ötekileştirilen varlığım
Öznesiz bir cümlede saklı aşkın emir
eriyim.
Tütün kokan gecenin ihbarı
Bir gözaltı sonrası zanlardan tutuşan
etekleri
Ah, bu içine saklandığım ölü mevsimin
Titrinde saklı bir imgeyim
Surlarına serildiğim şehrin makberi
İfa etmekse bu aşkı
İdam fermanımı imzaladım o gün:
Hani, hani, gözlerine kenetlendiğim
El yazında saklı bir sözcüğü
Adak bildiğim
Adadığım yüreğim.
Dağlandıkça sözcüklerim
İçimde açan gül bahçesi
Varsa yoksa o hoyrat rüzgâr
Elbet aşkın peşine düşülesi bir
özlemin feriyim
Sus payıdır her şiir
Şiirlere yoldaş yaralı ve sevdalı şehir
Şair unvanını henüz hak etmedim ben
yeminle
Bir iz düşümü ömrün
Azar azar bozdurduğum yeminlerim
Azat edilesi bir yapraktır bedenim
Bedelini ödediğim dünün mahşeri
kalabalığı
Hak hukuk bulmayan kimse
İhbar ettiğim Rabbime
Ve evrenin tanıdığı o imtiyaz
İkmale kalan bir çocuk gibi
Sıfırlarla dolu yüreğim
Bazense ondalık sayı gibi
yuvarlandığım
Kerrat cetvelinde saklı bir hesabın
da hasadı
Yan çizen kadere olsa olsa isyanım
Hür vicdanımla yansız sevgimle
Tuzağına düştüğüm hayatın meali
Yoksa durduk yere şiir yazar mıydım?
İğnenin ucuyla kazıdığım her hece
Hercai bir efkârın da demi bilediğim
yüreği
Bilemediğim neyse havale ettim bu
aşkı yüce Rabbime
Aşiyan yollarında kaybolmuş bir
derviş gibi
Nüktesi ve güftesi kayıp mısralarda
saklı yüreğin beyanı
Arz ediyorum işte şimdiden
Sona gelinmiş bir masalın da faali
Öznemle ömrüm eş birbirine
Unutulmuşluğum kadar kayıp ruhum
nasıl ki yığılmış köşeye…