Bir cümlenin y/ansızlığına talibim
belki de ölüm dilendiğim binlerce maruzatıma eşlik eden doğurgan bir aşk gibi
muadilim iken sevgi ve evren…
Hayata isimler adadığım lakin ismimin
de önüne gelen sayısız sıfat ve engel elbet şahsına münhasır bir isyan olmalıyım
kendimle geliştiremediğim o uzlaşıda firar eden sefil yüreğime de verip
veriştirdiğim iklimin yüz ölçümünde seğiren gözlerim ve sükûn dilendiğim
bilinmezin de rücu ettiği eklem yerlerinde şiirlerin acılar tasvir ettiğim.
İklimden soyutlandım üstelik bir
ömür.
İklime dönük yüzümde ikilemler
biriktirdiğim.
Sözcüklere bedeller ve ömürler
b/içtiğim
Aşkın da hengâmesinde
Savrulan bir yetim nota gibi
Belirsizliğin de mucidi iken
Altımdan kayıp giden zeminde
Ziyan olup gittiğim de asla değil yalan.
Hala da direndiğim
Sevgiye meyyal bir tebessüm ekip de
geceye
Gündüz niyetine
Nice düşler g/ördüğüm
Asla olmadı işte bir kehanet.
Sivrilen yürek sesim
Dikenlerimin hicap yüklediği
Solgun bir çiçek olmaya da kalmadı
artık
Takatim
Öykündüğüm o minval:
Şakıyan iç sesime konan bir imge gibi
S/avunduğum nice nice gizem
İrkildiğim şafak vakti
Savrulduğum ayan beyan.
Ezan sesine binaen
Aşkı yudumlayıp
Kavuşacağım Mevla’m:
Belki bu gün belki yarından yakın
İçlendiğim her özlemde saklı bir
dilek
Devinen duygularıma eşlik eden demet
demet çiçek
İmrendiğim belki de toprağın altında
Yatan cennet bahçesi
Avunduğum kadar sesiyle sevginin
Endamına yenik düştüğüm bir düş vakti.
Sözcüklerim kadar yüreğim de kanamalı
bir tuzak
İçine düşüp boğulduğum
Kaçsam da aşktan fellek fellek
Elbet müridiyim bu yolculuğun
Kâh cefa yüklü kâh andığım kadar
Henüz uçup da konamadığım aşkın kırık
dalı
Ne de olsa aşka biat
Bir servet
Tereddütsüz sevdiğim olmasa da bir
kehanet.