Card image cap
Sözcükler ve sen

Mağdur bir düş’ün temsilcisiyim ve kanatlarımda düş yanığı…

İzdiham eseri bir neferiyim yüreğin

Ilıman kaplıcalarında mevsimin

İri çiy taneleri.

 

Aşkın rehaveti çökerken bulutlara

Kanatırcasına sözcükler…

Ah, sözcükler ve sen sevgili

Yüreğin tek maruzatı

Mevsimsiz bir ölüm

Gıyabında ömrün

Sureti olmayan resimler.

 

Gönül gözünde kat kat perde izi

Katlı düşler ve düşüşler

Elbette hüznün közü

İçimdeki sağanak hala diri tutan

Sevgiyi

Meali ki;

Ölüm kimi zaman

Bir de reşit olmayan bir meram

Aşkla imtihanı varlığın.

 

Kepaze bulutlarda sığamayan nem yüklü nidalar

Ölümün rüştünü ispatladı madem Kara Melek

Açık ara farkla ölüyorum ben

Her kayıtlı olduğum izlek

Bir de düş mağduru kanatlarım

Mevla’mdan yağan rahmet

Bucağımda sökün eden devran

Yana yakıla yaşamak neymiş

Anlamaz ki bu yürekte saklı ferman.

 

Bir bulut bir töhmet;

Bir sağanak bir de dipsiz yağan selamet

Elbet aşkın ve hüznün itirafı yazılan her dize

Kaplıcalarında bulutların

Sığamadığım kadar bedene

Derinlerin yarasında saklı cihat

Sanrıların izinde soldan sağa adımlar

Yankının fevri tininde

Sağdıcım bir hikmet

Ki en sevdalı bulutum ben

Sönmeye ne hacet?

 

Elbet aşkın feri endamlı bir izlek

Yıkanan benlik ne zamanki hasret aşka

Kıyama durduğum her saniye

Menfi bir telaşla adımladığım bu cehalet

Yüklü varlığın da tek kâbusu,

Asılı bir hükümde

Nidaların eşlik ettiği o tebessüm kadar

Kıyamadığım yürek.

Kıramadığım bent

Aşkla itham eden hep mi hicran?

 

Şimdi kenetleniyorum evrene

Kanatlarımda diş izi

Elbet iblisin yaktığı bir keramet

Sona müdahil

Başı kayıp bir roman

Göğün konuşlandığı devasa yangın

Sönmeye sanma ki delalet

Ne zamanki kapışsam içimdeki asalet

Yanacak ilelebet.