Card image cap
Sözcükler kefeni̇m



Haydi, vira vira düşler: kursağımda saklı inciler elbette meyleden geceye hürmet eden bir mikoza nezdinde kuşandığım ve ulaç bildiğim aşkı da soyutlayanlara müjdem…

 

Göğün tıpasında sakındım gözlerimi ve gömülmeyi  beyan ettim bir şiirin dipçiği ile yakalandığım o t/uzakta yansız sevdim insanları ve yaşadım.

 

 

 

 

Sözcüklerdi kefenim.

Aşktı hezeyan yüklü yüreğimde konuşlu

Kayrasında yıldızların tetiklendi rahmeti yalnızlığın

Sakin mizacından yoksundum insanların

Panik bir imleç ile sözlendim.

 

Gün devindi latife eden yüreğin de çatısında

Turna kuşları tünedi

İçimdeki şehre.

Kanıt toplayan Tanrıya ihbar ettim şiirlerimi:

Ses etmedim.

Haznemde saklı coşkuya buyur ettim acılarımı

Yaslandım da en dik dağa

Bir kâhin kadar yalancı idi insanlar

Lakin inandım.

Düşlerimdi ötelenen

Lakin yeni düşler ördüm ve

Safsata yüklü gizemin tutacağı ile sözlendim.

 

Aşikâr yıldızlar

Aşiyan yollarında

Azap yüklü kayrasında mabedimin

Kapanan hangi kapıysa

Sırla yüklü eksende

Bir mimoza olmanın telaşıyla…

Sevdalı ve nazenin yürek

Aşka sadık bellek elbette rahmetin

Hicvinde daha çok sevmeliydim.

 

Bir düş kostümü ile sınandığıma binaen

Rezil rüsva olmadan

Yazıp çoğaltmalıydım nüshalarımı ki

Yetişemediğim hangi eksense

Zaaflarımla muhatap sefil nefsime sövüp

Haykırdığım kadar

Sıvadığım yer gök elbette aşkın her rengi ile

İvedilikle kardığım;

Yalnızlığın satırlarında ağzımla kuş tuttuğum

Bir toz bulutu

Ruhuma katık ettiğim yalın bir rahle

Başucuma serili üç beş menkıbe…

 

Çivisi çıkmışsa dünyanın

Kendi çivimi çakmalıydım çıplak duvarıma

Ve efsunlu şiirlerin yüzü suyu hürmetine

Daha çok sevmeliydim:

Sığamadığım kabım bir de

Yüz göz olduğum kalemim

Atıl bir düşüm daha kundaklanmadan

Yakalandığım o tufan

Beni benden eden

Yedi düvel gelecekti illa hizaya

En çok da kendime ziyanım

Deşifre olmuş muadili duyguların

Ne zaman ki seven gözlerle baksam kâinata…