Varlığın temaşası saklı bir hükümdarlıktı:

Beyitlerin girizgahı da lal bir heceden ibaret.

Kuş palası her ayrılık acıya delalet

Sırların kavisli koşusunda metanet.

 

Ayrı gayrı düştüğüm mevsim

Dibinde yosun yüreğinde asil bir mavi

Her hecesi ile sefaletin de ta kendisi.

Şimdi konuşsam bile var mıdır bir hal çaresi?

 

Efkarın bitiminde bir hümayun

Tanrısını arayan kuşlar gibi de mülayim

İçimdeki pervane.

Bir sustum bin söyledim

Aşkı asa bildim de deryalar gezdim.

 

Halimden olsun mu şikayet?

Miadı dolan hürmetine yüreğin

Sanır mısın dayanır asalet?

Minvali öykündüğüm;

Bir yakutta saklı tebessüm

Mihenk taşı da ömrün

Sevginin cemali.

 

Şimdimle mizacıma denk düşen her hece

Koyultulmuş gecenin gözlerinde

Siren sesinden korkan kuşlar gibi

Kabus gördüğüm gün ve gece.

 

Andım ananı aşkı, hazanı, Yaratanı;

Sevip de dönmediğim yolun güzergahı.

Ben top tüfek donandım da geldim:

İsmimle müsemma hangi şiir ise

Gülmeyi unutturtanlara tüm sitemim.

 

Felekte saklı kaygım:

Başım gözüm üstüne de tüm acılarım

Mevsimi didik ettim de geldim geleli

Bir sevdim bir öldüm;

Bir açıldı gözüm bir de kapandı yürek.

Anka kuşundan irice benim kalemim

Az buçuk deli ve de sevdalı

Unutabilseydim keşke maziyi

Unutturulamadım gitti düzenine tav olduğum

Cihanda eridi de bitti ikbalim:

Hüznüme biat benim tek servetim:

Elbet gönül gözüme sirayet eden sefil kalemim.