Card image cap
Şi̇i̇ri̇n reçetesi̇

Modern z/amanların yanılgısıyım

Mahsustan öldüğüm bir şiirin kucağında

Dokunuşuna namzet yarım kalmışlığın

Şeceresini tutuyorum yalnızlığın.

Nöbete kaldığım her ezan

Şifa bulan yüreğimde hep mi hazan?

 

Sanrıların mahcubiyeti sefil gözyaşım

Kaynakçası illa ki sevdalı nazlarım.

Niyazımda tel tel öykündüğüm

Maviden bozma bir çatı katı

İnip inip merdivenlerini

Kat çıktığım hep mi gökyüzü?

Hep mi gözyaşı?

 

Duvağı kayıp gelinliğin mahzun saltanatı

Menkıbeler doğurgan;

İnsanların dem vurduğu illa ki isyan.

Makûs gölgeler sivri dilinde şairin

Oysaki kıyamaz sözcüklere alt tarafı bir

Garibim.

Huşu içerisinde göğe saldığım alın yazım

Kör lehçe devrik cümle

Körü körüne b/ağlandığım.

 

 

Zevk-ü sefa içerinde ahvalim

Bilmezler de; nedir derdim?

Var mıdır ki emsalim?

Koyu gölgeler geçit vermese de

Şer bildiğimde bile gördüğüm hayrın neticesinde.

 

Devran yamalı;

Devran yakardığına biat alabildiğine telaşlı.

Talih ya da pervasız yüreğin derdi tasası;

Gömdüğüm mazim;

Görebildiğim kadar sessiz ve itaatkârım.

 

Meyvesi yorgun göğün;

Meramı serap gördüğüm;

Meali asi yüreğin;

Mizacı şiirin devindiğim kabrim.

 

Söylemeden duramadığım

Yarım ağız yakarıp

Huzura bandığım kelamı da savurduğum

Bir serenat;

Uğruna aşkın köprüler yaktığım

Zanlardan arda kalan sedef kaplamalı kalem;

Zuhur eden bazen neşe bazen elem.

 

Haşmetli bir hüzün

Balyalarca şiirin demlendiğim.

Savruk benliğin sevip sevip

Ömrü kardığı bilumum hece

Elbette mihrabın dokusunda

Saltanatını sürdüğüm hüznün

Aydınlığa seslenişi

Dalkavuk imgelerle restleşip

Milat bildiğim her şiirin de reçetesi.

 

İçtiğim avuç avuç;

İçerlediğim yerli yersiz

Kâbusların da zümresi kayda aldığım

Bir teselli:

O ki; girift yüreğin şeceresi

Arzı endam eden coşkumla

Kaynattığım iç sesim

Tapınan hasrete

Rabbime sunduğum her yakarış

Sonlanmasına binaen şiirin,

Emsalsiz bir sevinç…