
Şi̇i̇re en çok yakişan
Yıllanmış tutkuların adresi ve kılı
kırk yaran güncesi ömrü hayatında sezilerinden başka sığınağı olmayan bir
güncenin de itirafıdır şiirler ve bukleleri gamzesini örten şiirlerin de
çukurlarına takılır gözü ve gecenin ve sevdalı kelimelerin.
Kir pas içinde kalınası çocukluğa
özlemdir belki de bir rutini sürdürmek adına bir sığınak iken güvercin dolu
avlunun da kapısında yolunu kaybetmiş martılar sırasını beklerken.
Niyazların bitiminde yeniden başlar
umut ve umudun başak tanelerine gözü dalar şiirlerin sanrılı ömrün sancılı
vedasına sarılır elleriyle yüreğin kazasını kıldığı her acı ile de bütünleşir
şehrin kabzasında siliktir çentikler ve kuşlar biteviye gagalar özlemi.
Gölgelerin nazarında dünü b/içip de.
Aşkın yüzü suyu hürmetine içinden
geçenleri sığdırmak adına gökyüzüne ve bekası özlemle acı iken hasretin de
cafcaflı dünyasında bazen aşka düşeriz ve aşktan yana gözleri kör olan bir
kalemin de hükmünde satırlar yığarız şiirin göbeğinde oturan sevdalı bir
kumrunun en içli sesinde ve söyleminde tabiatın restleşiriz kendimizle bir o
kadar kendimize hükmedemememin verdiği c/esaretle kundaklanan sızıların da
sergüzeşt yalnızlığında aslında yoldan çıkmıştır duygularımız.
Öykündüğümüze dalar gözlerimiz.
Gözlerimize dalar sevdalı bakışlar.
Aşkı hicvederiz hem de en masum
gülücüğün ardı arkası kesilmezken.
Günü öğütüp de geldik madem yarına ne
malum yarından sonraki günün de bir kaydını almayacağına omzumuzdaki
meleklerin?
Seferberlik ilan ederken şiirler
közünde umut nidaları şehrin komplimanlarına ses etmeden onat veren bekçileri
gecenin ki şehri omuzlayan şehir sakinleri şehri çoktan terk etti.
Ve uyandığım güne uyma telaşı ile
içimdeki arpacık kumrularını saldım göğe ve gecenin bittiği yerde şiir olduğum…
Şiirin bittiği yerde geceyi yaktığım.
Yandığım kadar yazmaya meyyal bir
sarhoşlukla cebimdeki kelimeleri sererken bulutlar dahi çapkınca nazire ederken
İstanbul’un yedi tepesi de yetmedi acılarımı istiflemeye ve sekizinci tepeye
adadım şiirimi aslında kaybolan yedi tepenin resmini çizdim ve içimde uçuşan periler
kozalarını sakladı ipek böceklerinin ve uyudum ve uyandım ve kıyıma uğradı
şehri İstanbul’un bentlerinde beyitler ördüğüm aslında içimdeki şarkıya armağan
ettiğim o hüzün hırkası ile şehrin özetini geçtim günden damlayan her acıyı
sırtlandım ve armağan ettim Fatih Sultan Mehmet’e: o ki şehrin ilk sahibi ve o
ki; tartışmasız aşkına düşmüşken gizemli şehrin.
Şehir oldum ansızın.
Şiir oldum sonrasında.
Şiirle şehir aşık oldu birbirine ve
sırlarını emanet ettiler yedi emine.
Solan lalelerin yasını tuttum
soldurmaya değil de sonlandırmaya gelmişti kavurucu güneş ve yazı devirdik ne
zamanki kış kapıyı almaya yakın hazan neşretti surlarına lokum doldurdum
şiirlerin ve şehrin dumanlı dağlarına kulp taktım aşkı ansın diye.
Aşka düşen şiirlerle uyandığım güne methiyeler
yazacakken…
Ve tuzla buz oldu umutlarım.
Ben ki şehri gömmeye gelmiştim.
Ben ki bir şiirden yola çıkmıştım.
Gün ortalandı ve yuvarladım saatleri
yokuş aşağı yelkovan kapıştı akreple belki de zehrini soludu akrebin gün ışığı
ve sonra…
Kopacak kıyametin öncüsü idi
salındığım ve sallandığım ki aşkla erdiğim yoklukla evrildiğim sonramı Rabbime
bıraktım.
Salınan sözcükler sustu ansızın çünkü
sarsılan surlarında şehrin ben bentler aşacakken sarsıldı şehir.
Depremin gonca gülü.
Aşkın garbı.
Yüreğin hükmü.
Ölümdü kapıyı çalan kimine göre ve
öğütlediği gibi büyüklerimin elinden tuttum umudun ve inancın.
Dokusunda aşk olan şehir mi
yıkılacaktı tek bir sarsıntıyla?
Şiiri es geçtim.
Şehre ilişti gözlerim.
Sancılı ömrün sevdalısı şehre
hükmeden elbette tabiattı ve de Tanrının izniyle yaşayacaktık kaderimizi.
Aşka bandım şehri, diyenlerin
kaçıştığı ve b/ölünen uykuların rahmetle kapıştığı.
Salıncak idi şehir ve sevdalı
gölgeler hizaya geldi.
Kursağında lokmalar takılı;
gözlerinde umut ve de acı.
Sonrasını düşünmekse öncesini unutan
bir sevdalı şair aşka hükmeden ne kalemdi ne de mısralar lakin ölümdü ömre
hükmeden ve dalga dalga büyüyen.
Gözlerinde kor.
Yüreğinde köz.
Bam teli şiirlerin susmuştu çünkü
İstanbul’du yüreği deli gibi atan ve yedi tepesine şerh düşen surelerle anılan
şehir ve de duaların ayakta tuttuğu o med-cezir dahi yıkamamışken.
Sözlendiğim idi sevdalandığım.
İçimde devasa bir iklim hazan benzeri
lakin yazdan kalma bir gün.
Özneler doğurgandı ve bendim
gizlenen.
Sözcükler karambola gitmişti ve yeni sözcükler
doğurmalıydı kalem.
Göğe teslim olan göçmen kuşlar belki
de yolunu şaşıran.
Salınan duygularım.
Sallanan yüreği şehri İstanbul.
Bize sahip çıkan illa ki Hakkın
rahmeti ve kudreti ve de evliyalar şehri koruyan.
Bir güne uyanmaksa aşkla başlamaktı hayata.
Bir sözcüğü unutmaksa kalem ele verir
miydi hiç içindeki unutkan belleği?
Sözcükler de sallandı şehir gibi ve
şehir közlendi yanan kalem gibi.
Surlarında yetim vecizeler şehrin ve
kutsallığın doruğunda göğe otağı kuran melekler elbette şehrin yüreğine su
serpecek.
Gündü dünün bekası ve korkmadan
adımlarken yorgun şehri sadece dayandığımız ve dilediğimiz idi Rabbinden asla
ümidini kesmeyen biz aciz kullar.
Aciz bir şehir değildi ki sevdalı
İstanbul hele ki tarihe ve dünyaya damgasını vurmuş.
Sözlendiğim şehir gitti geldi tıpkı
gidip gelen aklım gibi ve dualarımıza sarıldık yetim artçıların devamı gelirken
yad etmeden acıları ve maziyi yürüdük yolumuzda gerisi Allah kerim.
İstanbul’un u/mut teknesi idi madem
sevdalı şiirler ölümü de acıyı da anmadı hiç biri surlarında aşk, tepelerinde
filizlenmiş aşklar ve muratlar yığılı iken.
İklim neşesini kaybetti
Sorumluluğunda düşlerin
Minvali yitikti ömrün ve şiirlerin.
Solan bahçenin tık nefes sazlarıydı
Yürekten taşan yetim notalar
Soruların gazabına yenik bir
martaval.
Sözcükler iksirli
Sevdalar yoksul
Şiir dermansa
Şairin de kalemi kıldan ince
Üstünü de örttük mü ölü gecenin
Yarına çıkmalıydı bulutlara konan
satırlar
Tıpkı şehrin bekası titrek ışıkların
İnsanlarla olan umut yolculuğu.
Ve işte kopan tufanda
Kâh solup kâh açan
Sevdalı güneşe eş diye
Tutuklamışken şairin lakabından
Benzeri olmayan bir kıble
Aşk ile şahlanan gün ve gece.
Aşkı çok güzel anlatıyor bu kıta, yüreğine sağlık arkadaşım sevgilerimle...
Hoş geldin. Çok teşekkür ediyorum sevgili arkadaşım. Sevgim seninle. Hayırlı akşamlar