Öyküler diziyorum gecenin kadife tenine

Ölmezliğin şaibeli yolunda saklı dikenleri

İçimde açmayı erteleyen gülün teselli bulduğu

Yarım kalmış hayatların mühürlü dudakları

Kerevete çıkan masal kahramanları

Yitik nefesimde saklı unutulmuşluğun çizelgesi

Hazanı erteleyen yaz güneşi

Yazmamı emreden Rabbin tecelli ettiği

Şiiri omuzladığım

Fukara imgelerden kendime cennetler inşa ettiğim

Gecenin kaçıncı saati ise asılı

Kaldığım oysaki

Yaşadığım dünyanın bana yaşattığı cehennemi

Çoktan kabullendim.

 

Mısralarım kanamalı bu gün

Kanayan parmağım az evvel şiirin kesiği

İçimde demlenirken acılar

Yitimin vuku bulduğu

Gün bitiminde soyut bir rahle

Hâsıl olan hüznümü donuk bir karede saklı tutan

Zaman ve mekândan

Uzak boyutsuzluğumu tescil eden evrene göndermem

 

Ne çok evre b/ölündüğüm

Ne çok dikte buyur edildiğim

Nazenin bir gonca olmanın meali

Geçerken şiirlerden yolum

Bazense anlatamadıklarımın gölgesinde

Saçımı başımı yolduğum.

 

Oysaki dikenli yol bilmezdim hayatı

Önceme sadık çocuk kalbimle

İnandığım güvendiğim insanların hatırına

Baş koyduğum doğruların tutuştuğu o orman yolunda

Fideler diktiğim

Devasa çınarların gölgesine sığındığım

Başımı yasladığımsa illa ki ilkelerim

Ses etmeden sevdiğim kadar

Yalnızlığın içimde kalan ukdesi

Zindanlarda geçse ömür ne ki?

Sevemedikten sonra insan kendini.

 

Öyle ya; mızrabım kırık o günden beri

Hani sataştığım iklim içimde saklı

Bazen ikilem yüklü mizacımı

Daldırdığım kuyu

Nasıl ki vazgeçmez huylu huyundan

Uykulu gözlerimden damlayan fısıltılar kadar

Kambersiz düğün olmaz misali

Kalemim nasıl ki sağdıcım

Nasıl ki yürekte saklıdır mizacım

Sevginin coğrafyası

Semazen eteklerinde coşkumun

Nasıl ki yılmaz ruhuyum

Tutulan nutkumu sonlandırıp da şiirlere sarıldığım

 

İmbat geceleri çağırır uzaktan

İmdat çığlığıdır şiirin

Tüm sessizliği ve yalnızlığı sonlandıran

Miladi takvimde saklı doğum tarihim

Hicri takvimin de izinde

Üç ayların nezdinde

Karambole gitmiş olsa da ömür

Hizaya gelmediğim kadar

Elbet sadık olduğum kader

 

İlla ki adımı mimler zamanın dolgusu hasbelkader

İstifli sözcüklerden ördüğüm gecenin karanlık siması

Aydınlık kılandır zikir ve fikir

Nasıl ki bir araya gelir

Derviş misali adımladığım ömür

Asla da dinmez içimde akan coşkulu nehir

O halde müdavimi olduğum bunca şiir

İşte sarmalında sevginin şiar

Edindiğim güzelliklerin izini sürer de sürerim

Mademki gecedir teftiş eden

Yıldızlar saçan gözlerime bir baksan nasıl da yeter

İçimin dilemması

Bazense yalnızlığın kulak tırmalayan sınırsız acısı

Öpüp de başıma koyduğum nimet kadar

Sadık olduğum iç sesim ve yoluna baş koyduğum Rabbim

Bir içimlik addedilmesin asla yazdıklarım

Yoksa nasıl dinerdi yaşarken yaşatılan kabir azabım?

 

Bilinmez derinlerin meali

Bense demlendikçe şiirlerin dilinde

Tercümanı olduğum yürek iklimim

Yeter ki huzur bulsun günün birinde