Metruk hanesi zalimin, lenduha
gölgeler hüznü peşkeş çeken ve işte muadiliyim göğün münazarada geçiyor ömrüm
iç sesimle, Rabbimle bazen heceliyorum o tek heceyi bazen hicap yüklüyorum Aşk’a…
Ah, içimin hicranı ve zinhar yalan
yalnız ve kimsesiz olduğum.
Kumaşım kadifeden tenim de tinim de
Malulen ölü hayallerim
Yeniden örüyorum ömrü
Yeniden görüyorum önümü
Yeniden düşüyorum ve kalkacağımın da
bilincinde
Sırtımı yasladığım dağım, çınarım,
Rabbim.
Kuşluk vakti elimde çay
Demindeyim akşamın
Geceyi kucaklayacak olmanın özlemi
Hasret duyduğum kalemim
Haset olan kimse görmediğim
Tüten dumanı yüreğimin
O yürek iklimi ki:
Meczup kimliğim de gözümü sakınmadan
yaşadığım
Bir türkünün eşliğinde
Ve içimde ezgiler ezilen yüreğimin de
altında saklı
O cennet ki
Muadili olduğum ve müdavimi
İklimlerin feraseti
Yürek yangını benimki
Aşkın da kimliği ve coşkusu
Özlemin dokunulmazlığında gözümse
saatte
Günse devinen
Geceler ve de sözcükler devrilen
Şerefimle yaşamanın da verdiği bir öz
güven
Işığım sönmeden
Yakacağım da tüm lambaları
Yakardığım Rabbim peşinde olduğumsa
kolluk kuvvetleri
Gönlümün küpeştesi
En çok mazlumları çocukları sevdiğim
Sarıklı sözcüklerden ördüğüm kehanet
Örgün olmayan bir hayat okulu:
Eğitim ve gelişim odaklı bir beşerim
Hakkın yoluna baş koyduğum
Arzı endam eden gece ve hüsran
Kalıbımı bastığım doğruluk ve
doğrularım
İki noktanın birleştiği düzlem
Bir noktadan diğerine sektiğim
Üç noktalı müzmin duygularım ve ruhum
Bazen bir ayraç sezilerim
İmleci sevginin
Bayrağımla coştuğum
En önde saf tuttuğum ülkem, ülküm ve
aşkım
Öykündüğüm içimdeki yetim çocuk
Başımı elbet sevecektir yüce
Peygamberim
Ve işte tek insan örnek aldığım
Rabbimin en sevgilisi kul olmanın
verdiği arzu ve coşku ile
Koştuğum kıblem
Yattığım kabrim
Dünya zaman zaman dönse de cehenneme
İçimde saklı cenneti ihlal edemeyecek
elbet hiçbir canlı
Ne münafık rüzgârlar
Ne de kulağı olan duvarlar
İnsan sevgim peşinen
Nihayetinde yolumu tamamladığım
Mademki endamlıdır sevgim benim en
çok Rabbimi sevdiğim
Bir nebze de olsa sevmek ne güzelmiş
kendimi
Bir dünya ise müzmin ruhumun muhalif
olduğu
Bir evrense iki yakamın bir araya
gelmediği
Çörekotu ile şereflendi hanem
Rüzgârım yüreğim ve içimde saklı
matem
Arz ettiğim talep edilmesem de
Yansız sevdim seveli kâinatı
Yaşaran ve yeşeren gözlerim: aşk
nasıl ki
Kıymete bindi Rabbimin gözünde
Şüheda dünüm ne ki anda saklı
Mevcudiyetimle koştuğum yarınlar ve
umut
Elbet devir teslim töreni ruhumun
Geceyi de mesken bilip
Aydınlığım inancım
Şiarımsa ışığım ve İlahi Aşkım:
Kozamda saklı
Tek kozumsa sevmekle ilintili
Bir meczup tedirginliği ile
Dolup taştığım sevgi
Nasıl ki taşıyacak beni İlahi Ateşe…