Düşlerimin kıyıya vurmasının
ertesidir bu ç/ağrım sana.
Meylettiğim rüzgârım ben: asi ve
asil…
Yüreğin güftesi ise Ahu zarı aşkın.
Mevsimler saklı dökümlü eteklerimde
ve aralıksız yaş ve yaprak döküyorum.
Ömrün sahici hegemonyası ve
zincirlerimle asılı kaldığım çınar ağacı; kökü çoktan kurudu ve yitimin ta
kendisiyim ben mealim sevgi olsa ne ki sevilmedikten sonra?
Maviden bir bülten göğün katlarında
saklı hayaletler ve gece oldu mu peşime düşen bense peşinen hüznün sefasını
sürüyorum.
Sür git hezeyan naylon ruhum bazen
eriyen bazen ermeye dair:
Ne hidayet ne nihayet sadece geçici
bir güzergâh adımladığım.
Uyruğum yok ki benim ne de bir buyruk
dileniyor ya da dillendiriyorum.
Asma köprüler ise çürüdü çürüyeceği
kadar ve işte düşlerim de çürüğe çıktı mı asla dengemi koruyamıyorum.
Kaldırımlar ıslak.
Köpeklerin dışkısı ve bilumum çöp dağ
gibi ve her nasılsa elinde içki şişesi gelip konuyor yabancılar bu çöp
yığınının tam üzerine.
Zeytin dalı mı uzatmalıyım gölgelere
hele ki münafık ve de beynamaz iken her biri.
Benim gölgemse yok: çoktan def ettim
başımdan bu yüzden gölgeye meyleden karanlık simalardan haz etmiyorum ve
akıbeti tartışılır de yeryüzünün.
Çift cinsiyetli canlılar peyda oluyor
sokağın başında ve şuh kahkahaları ile benim diyen kadınlara taş çıkartırlar
bense dua kitabımla döneniyorum evin içinde varsa bir kuytu gidip sığınacağım
elbet bulamıyorum ve yekten koşuyorum Rabbimin göğsüne.
Sinemde kanatlı rüzgâr.
Sırtımda hüzün hırkam.
Aşkla meşk eden sefil kalemim ki o
bile bıktı bu vefasız insan silsilesinden.
Kelam da yitik verdiğim selamın da
döndüğü yok hem hem Allah rızası için verdiğim selamla eşleşen Allah rızası
için de severken bunca insanı…
Lafügüzaf be azizim.
Seccadem beni çağırıyor ve ruhumdaki
mahşeri kalabalıktan Rabbime sığınıyor bazen günde beş vakitli o çağrı bile
yetmiyor ve tefe koyanlar kimse biliyorum ki ansızın yeryüzü yarılacak ve
çoğumuz yerin dibini boylayacağız Lut kavminin başına gelenlerden de beteri
olacak üstelik bu gidişle.
İman gücümden doğan vatan aşkım ve
Rabbimle aralıksız irtibatta iken hatlar kesiliyor ve işte dünya ile olan
bağlantımı koparıp tamamen Rabbime odaklanıyorum.
Gök gürlüyor.
Rahmetin sağanağı bazen dolu bazen
boş geçiyor ve içimdeki sarkaç bir ileri bir geri sallanmayı sonlandırıyor.
Nabzını almıyorum mutluluğun ve
uyuşuk bedenimle tarumar edilmiş hislerimle bakaya kalıyorum…
Elbet bu günün bir de yarını var ve
illa ki beklemeye alıyorum iç sesimi.
Dış ses ise aralıksız çemkiriyor.
Üç beş berduş nidalar sürüyor yerin
tenine aslında bilmiyorlar ki toprak onları çekmekte bir o kadar toprak bile
refüze ediyor kirli bedenlerini ve emellerini.
Aşk derken…
Sunumu sevginin derken…
Şehvet ve ihtiras ve de kin bizden
uzak dursun derken…
Aciz varlığımla gidip geldiğim o uzun
ve dar koridor ve miskin duvarlarda saklı çivi izleri.
Çivisi mi çıkmış dünyanın?
Bir çivi çakmak dahi mümkün değilken…
Ve de rabıtası rüzgârın aşkla ihya
olan evren ve tabiat ve insan dışındaki tüm canlılar sevgiyle eşleşen
varlıkları ile Rabbine tapan ve hamt eden.
Rüzgâr üşütüyor oysaki yaz mevsimi.
Bense yaza yaza, yaza kavuşmuşken ve
içimden geçen alt yazı elbet yazı ihbar ettiğim kış güftesi kimine göre yaz
köşesi kış köşesi.
Nur yağsın temennimle huzuruna
çıktığım Rabbimin rahmetinden nemalanmak ise beni tek hayata b/ağlayan ve
yüreğim siperde simam yabancı aynadaki bene.
Ben olmanın muadili varsa yoksa umut
akabinde hüzün.
Her güne böyle başlıyorum:
Umutla ve inançla ve sevgiyle…
Eşleştiğim mi?
Eşelediğim toprak ve iğnenin ucuyla
yazdığım ve kazdığım kuyuya taş atan artık hangi deli ise ve veli olup
olmadığını sorguladığım bir Allah’ın kulu da yok iken çevremde ve sadece göğe
odaklı bir mevsimim ben bir o kadar hicap dolu:
Ses etmeyen kimse rüzgârına aşina.
Sevmeden geçen günü zarar bildiğim.
İçimdeki boşluğu doldurmaksa tek
amacım ve daha çok sevmenin yollarını arıyorum.
İlahi Aşkın kıvılcımı ile büyüyen
ruhumdaki yangın.
Bir dua bir sure bir de inancın eşiği
ve işte beşik gibi sallanan bedenim yer yarılmadan kaçacağım bir delik
arayışında da değilim hani çünkü ben kime ait olduğumu ilk gün tescilledim ve
tecelli bulan her acı her hüzün ile aralıksız kat çıkıyorum rahmete ve İlahi
aşka…
teşekkür ederim