Hangi düş’ ün sağanağı idi yakalandığın gece ve hangi efsunlu sözcüktü yüreği d/ağlayan hece hece…

 

Mavilerden ördüm ben umudu

Sevgiyi pelesenk etmişken ömre

Sadık kulu Rabbimin,

Aşkla eşelediğim toprak, başım gözüm üstüne kaderim.

 

Gölgemden muaftım

Müdavimi sevginin.

Yerlisiydim acıların içimi açtığım kadar

Nemalandığım rahmet ve hüznün iklimi.

 

Menşei aşk ömrün

Meali özlem bazen kendime küstüğüm

Mecalim kalmasa bile

Muradım saklı en ulvi makamda

Söküklerimi dike dike

Meylettiğim illa ki sabır şükrü

Katık ettiğim her güne, geceye.

 

Lades diyen fıtratım

Nazenin yüreğim ve sürüklendiğim uçurum

Aşka meyyal sözcüklerim kandan

Hazansa ritüelim kimi zaman sevdiklerim sırtımdan

Bıçaklayan.

 

Lakin pes etmedim

Pasladım duyguları

Paspas edilmiş olsa da yürek

Kabrime odaklandım

Yaşadığım kadar hayatı cennet belledim

El yordamı sevdim bazen irkildim

Nihayetinde kavuştuğum Rabbim

Gün yüzlü sözcükler gecenin karanlığını delen

Dinmez asla nazım niyazım sözcüklerim kadar

Efsunlu muydu sahi cemalim?

 

Hazan ve bahar

Gül ile diken gibi

Aşk ve özlem

Sureti saklı nezdinde sevginin

Doğaçlama yaşar severken

Naçizane yazdığım esintinin en derin meali

Elbet mizacım kadar coşkulu

Sevecen yüreğin matemi dinmese de kolay kolay

Umuda dair yaşadığım eksen

Yaşattığım dünüm ve yaşayacağım günlerin

Hatırına inancın odağında

Seyyah yüreğin de itibarı

Saklı elbet Allah katında.

 

Horasan tepelerine kondum: yetmedi

Uçtum uçsuz bucaksız meyyalde

Bıçkındı ruhum bıçkındı rüzgâr

Gölgelenmiş olsa bile adımlarım

Ben sadece sevdiğim kadar mutlu ve bahtiyar

Yatıya kalan hüznü bile kabullendim

Kaderim de kederim de tescillendi.

 

Aşkın uğuruna aştığım engeller

Yatsıda saklı matem ettiğim dualarım nasıl da sarıp sarmalar

Her hadis her sure

Katıksız aşkın meali saklı özlem de vurmuşken en dibe

Kolaçan ettiğim arkamı boşladım

Nasıl ki koruyan biri vardı beni

Men ettim zulmü men ettim nefreti

Sadık olduğum güzelliklere

Her katresinde uçuşan yüreğin kanatları

Değdikçe İlahi Aşkın mertebesine

 

Koyu idi gözleri gecenin

Kan çanağı bazen sözcüklerim

Baktım ve gördüm

Duydum ve inandım.

Hamt ettim çok da sevdim

Muktedir olan Rabbim

En muteber en müstesna sevgi

İlahi Aşkın kıblesi konabildiğim kadar yükseğe

Alçalan sesim ve kaderim ve nasiplendiğim

Elbette O, ol, dediği takdirde

Oldum da ve olacaktım

Açmayı ertelesem de ben goncaydım

Sadece O’nun nezdinde açan ve solmayan

Bir rüya değildi olup biten

İnancın şafağı

Ve aşk iken dayadığım şakağıma

Kalemden öte asam

Asi/l bir rüzgar olduğum kadar sadık Rabbime…