Card image cap
Sessi̇z bi̇r ölüm belki̇ de

Yaralı bir kuyunun sarnıcına özendiğim…

Kuyu kadar derin,

Serin bir elemin de soğuttuğu yüreğim

İlla ki düş pembesi bir bulut

Öğütlerini tutmaksa evrenin

Ait olmadığım bir evre’nin…

 

Destansı sevdalarla baş döndüren

Kıblesinde yüreğin

Dizdiğim methiyeler

İnsanlığın yüzü suyu hürmetine

Kendime küstüğüm nicedir.

 

Sorulardan muaf tutuyorum artık zamanı

Kendimi de:

Edimlerinde saklı bilmecelerle varsın

Koştursun lades demenin bile inceliği

Sadece yüreğin dilinde:

Bir susuş;

Kopuşu insan etinden

Çiğnenen sevgiye

Azametle yaklaşan

Bir buluttan çok öte

Hafif ruhumla serildiğim

O gök kubbe.

 

Bayat bir şarkının da minvalinde

Hangi içli notadır ki

Sekizinci olma şerefine hak kazanan:

Si’den sonra gelecek yaralı bir mizaç

Nota olmaya elverişli

Elbette hüznün sesi

Tüm şarkılardan alırken intikamını

En çok kendini sevmeye çalışan.

 

Sarkacı göğün

Ellerinde hüzün saklı rehberim,

Yine miadı dolmuş hayallerimle

İnsan arasına çıkmaktan kaçtığım

Sessiz bir ölüm belki de

Mizacımın gerek duyduğu

Kaç vakitse kılınacak namazım

Serden geçip ömrü de sonsuzluğa uğurladığım

Bir şafak vakti.

 

Afakî bir sevgi sezilerden süzülen

Varlığın son durağı

Oysaki dün başlamıştı yaşam.

Mizacı ne yorgun ne öfkeli

Sadece metinlerde saklı

Yüreğin bilinmez güftesi

Bir o kadar;

Metin olmayı dilediğim

Sehven yaşamakla aşkı mizaç bildiğim

Bir kuşluk vakti.

Kaldırıp da başımı

İçine düşülesi o cehennem

Oysaki cennet bildiğim her şeymiş yalan.