Sen söyle hafiz
Sırdaş bir iklim ısmarla, hafız:
dünlerin hatırına hala kabul gördüğüm bir de meclis hem sözcüklerim tütün kokar
hem de tütün basarım yaralarına evrenin ve bıçkındır benim yüreğim görünen ne
ki, hafız?
Endamlı bir masalım ben: bilemezler.
Söğüt dalında gezgin bir rahmetim hem
Sevdanın menşei saklı genlerimde
Babamın tek kızıyım
Aşkın ılgıt ılgıt estiği memleketin
yıldızıyım.
Ay da benim güneş de:
Gülümsememe tek şahit Rabbin hikmeti
Göğsüme konan kelebek
Nadide bir semazen dönenen
Ah, başım dönen ve döndüren gezegeni
Asılı kaldığım şu gök kuşağı
Bilemezler de beyazın ta kendisi.
Kararan ne tenim ne alnım
Al yazmalı bir masalda kala kaldığım
o zemin.
Her kuşluk vakti uğurlarım mevsimi
Bir ikindide düşer yolum kendime
Mısralarım kanamalı
Lakin kara değildir ne matemim ne
gölgem
Renklidir benim acılarım:
Bilemezler, hafız:
Hadi, sen anlat benim yerime
Sonra da dik dikebilirsen patlayan
dikişleri.
Yâd ettiğim mi yaren bildiğim mi?
Yana yakıla yaşadığım ve yaşattığım
bir gizem mi yoksa?
Tefe konduğum durduk yere
Rafa kaldırdığım yüreğin de
meddücezri
Hem şafağım atan şafağımdan uzanan
bir hale
Hem de şakağıma dayadığım o namluda
Saklı sok kurşunum:
Elbet, divane ruhum
Sözcükler ne ki, hafız?
Ben söylenmemiş bir sözcüğün ta
kendisi
Üstelik o kırık sayaç
Üstelik o kalın lügat
Varlık ne ki, hafız?
Bilmezler asla bilmezler:
Ben ki yokluğun ta kendisi.
Melun bir resim
Edası bol keseden haşmetli bir esin
En çok da ilham perim iken sevdam
En çok göğün tentesine konan kuşlarım
Mecazi bir aşkın ta kendisiyim,
hafız.
Ne bir rakama denk düşerim
Ne de üzerine serildiğim o rakım:
Elbet ulaşılmaz bir nefere sadıktır
içimdeki mazlum.
Kör noktam her kör hece
Kör değilim hem ezelden.
Azıcık saf ve zalimdir kimi zaman
içimdeki perim
Elbet zulmüm kendime
Bir hevesle düşmüştüm ki yola hem…
Bir de öldürdüğüm nefsim, yeminle:
Elbet olacak farkım şu yaşayan
nesilden.
Hutbelerde dolaşır ruhum
Rutubetli mevsimleri hiç de sevmedim.
Azıcık limoni hava ve yüreğim
Üstelik bir ömür, hafız:
O kesif sessizlikle yargılandım
defalarca
Ket vuran mutluluğuma hangi zalimse
Ve yorgunum, hafız
En çok da içimde saklıdır eşrafım
Kaygılı mizacımla salındığım bir
akasya ağacı adeta
Düşlerimi serptiğim şu zeminde
saklıdır
Bunca bilinmezin de uğruna savruldum
bir ömür
Varsa yoksa s/avunduğum doğrularım.
Meşrebi neyse evrenin
Mehtabın esefinde içtiğim
Yıldızların efkârına şahit Yaratan
Ve ay yıldızım kadar vakur ve uludur
rabıtam
Rabbin emaneti canıma etmediğim
Eziyet de kalmadı ezelden
Varsa vaktim, hafız
Haydi, firar edelim artık
Sen, söyle benim yerime hafız
Varsa eğer hayatın tutulacak yeri
Yangının da mağdurudur mabedim.
En çok düşkünlüğüm hüzne
Mademki Rabbimin eseriyim
Mazur görsün beni geçmişim
Hala da geleceğine tutuklu bir
me(ş)ale
Denk düşen bir şiirden çok çok
fazlasıdır söylemediklerim
Haydi, sen söyle hafız ne varsa dile
gelmeyen.
Bugün Ahmet kardeşimi kaybettik bunu yorumsuz bıraksam kardeşim,selamlarımla.
Elbette ağabeyim.
Allah rahmet eylesin.
Acımız büyük
Selam ve dua ile
Emeğine yüreğine sağlık Gülüm hocam tebrikler hayırlı akşamlar diliyorum hocam
Murat Hocam çok çok teşekkür ederim.
Hayırlı akşamlar diliyorum
Ömrünüz çok olsun