Bir düşün yengisiydi yıkılan surları içimdeki şehrin ve de maviden m/artılar atadı Rabbim göğe aslında kırağı çalan hüznüme sahip çıkan atıl bir mevsim şen kanaviçeler ördüğüm o soluk teni yıldızın.

 

 

Bir çay bahçesinde şekeriyim acıların

Göğsümde yorgun bir yılkı

Aşka t/uzak kuran ve duran yenilgilerin nefsimdeki

Ağırlığına hicap ediyorum

Ve tek dokunuşla ölü kılıyorum nefsimi

Üstelik açlığa programlanmış bir beden benimki

Açlık dediğin ne ki?

En çok da acılarla beslenen ruhun açılımı

Kıt kanaat yemekle de idame ederken ömrü.

 

Matemin kursağında mazi

Esefle yürüdüğüm yolumda

Durup da ara ara

Duramadığım bir masal bir öykü

Ruhumda rubailer

Sancılı mevsim

Yoğun telaşım

Koşa koşa yaşadığım bir masaldan

Firar eden her hece

Aslında aşkın ön sözü.

 

Debilerde saklı yalnızlığım

Derbeder yüreğimde haçlı seferleri

Üstüne üstüne gittiğim yerin göğün zulmü

Elbet saklı içimde inancım

Asla geri durmayan İlahi Adalet

Mesafeleri kısaltan illa ki

Sözün özü.

 

Rahmet dolu bir mahlas

Aşkla mayalanan kudret

Sevgi dolu bir buluta dahi âşık olabilirim hem

Öykündüğüm sadece samimi bir asalet.

 

Bir zemheride boşa aldığım

Bir ilhamda geri duramadığım

Aşkın hicvi ve ömrü sonsuzluğa denk düşen

Bir kehanet olsa da

Azığa aldığım dünü

Ve kalan geride yaş yüklü bir gökyüzü

Rahmetin de öncüsü

Damlayan hece hece

Kekeleyen aşkın sonlanmaz da nazı niyazı

Ben bile bıkkınken kendimden

Seferi bir yolculukta kim ki durduk yere sitem eden?

 

İşin özü

Acının telaşlı ömrü

Elbet kapanır da o dikiş izi

Dişlediğim kolum

Ve zamanı kolumda dondurduğum

Çılgın bir mahlas işte

Şaibeli gölgelerden kaçarken

Yakalandığım gün yüzlü bir keramet.

 

Ardıç kuşu yolda

Anmadığım kadar hece

Takvası yüreğin belki de son kere

Asılı kaldığım göğün camdan mabedinde

Yere göğe sığamadığımsa tek gerçek

Hele ki severken ve yaşarken cahil c/esareti ile.

 

Bu dünyaya geldim madem sevmeye

Azıcık uzak kaldığım kendim

Düşmanıyım işte ezelden içimdeki ölü nefsin

Şimdi sonlanıyor yolculuğum

Ne de olsa bir şiire mahal vermek adına

Bir kez daha ölmeliyim şiirin

Son dizesinde kabaran yüreği kalemin

Artık hangi haletiruhiye saklı ise

İçimdeki kasvetli mabette.