Card image cap
Sefasini sürüyorum hi̇çli̇ği̇mi̇n

‘’Su ve ateş bir de gülünç yalnızlığım var sana

Getirebildiğim, çünkü kokularını yitirmişti güller.’’

(Ahmet Telli)

 

 

 

 

 

 

Muradı dillenen bir şahika:

Kanatlarında düş perimin, kanayan yıllar:

Mevsim gibi aşk gibi

Nice nice öğreti

Şimdi kimliğimi yırtıyorum

Sefasını sürüyorum hiçliğimin

Gönle ket vuran şu ölümlü seyirde bile

Kıt kanaat mutluluğu yaşayanlara sirenleri

İç sesimin.

 

Aşkın bayat ekmek tadında;

Kokusunda bir de yalnızlığın

Öykündüğüm kadar da öldürmeyi başardığım

Elbet nefsin sureti:

Kanatlarından damlayan kir gibi bedellerin

Ferinde gidip geldiğim ölümlü iklimin.

 

Sancağında, tutacağım gölgemin

Sevecen sesinde buklelerin ki

Tininde ölüm bile yazsa kaderin

Layık olduğum da değil

Bilakis lakayt varlıklara binaen

Töhmet altında geçen ömrün

Kanatabildiğim kadar açık yaralarım

Yaren bildiğim sevginin;

Bir de dikenleri

Yazmaya durduğum şiirlerin.

 

Elbet gülün de solgun yüzü

Gülmeyi unutan insanlıktan düşen payıma

Sabrı azık bildiğim

Yüce Mevla’mın katında.

 

Diri gömüldüm ben yeminlere

Aşkı da ördüm günbegün

Fısıltıların dahi ayyuka çıktığı

Sıra dışı güncemde yankılanan

Her imgede takılı aklım

Her tekke belki de sureti yüreğin

Kazıdığım adımı

Kazdığım mezarımı

Kandığım her latif düşte

Serildiğim bir billur rahle ki

Varlıksızlığın tokadı çarparken ruhuma

Demlendiğim şu aşk hatırına.

 

Künyemde izafi bir isim,

Aşka sancak

Ölüme de kucak açtığım

İrkildiğim sesi gibi kederin

Kancasında yalın bir tarife

Közünde semanın söndüğü bir badire

Gel de gör beni şimdi

Ne olduğum değil neydim senden önce?

 

Nazımdan niyazımdan dökülen her hece

Balta girmemiş gönüllerde

Sevgiden bihaber kimliksiz şecere

Aşkın hatırına da değil yalnızca

Dipsizliğin rücu ettiği

Şu kaknem yıllarda

Evirip çevirip kördüğüm

Ayan beyan sökün eden hüzün perim

Elbette kim kimin günahını aldıysa.

 

Yanan günden yeryüzüne naklim;

Ketum iniltilerden duymayı reddettiğim:

Şükre doyamadığım

Sevgiden asla ödün vermediğim gönül neferim

Seferi bir huzur

Seyyah iken de bil mukabil ölüm

Devrandan sızan her yankı

Elbet yanık sesinde türkülerin

Bahşedilen ne ise başım gözüm üstüne yüce Rabbim.