Card image cap
Şai̇ri̇n cübbesi̇

Fevri bir düşün siperinde,

Minnet etmeden yetim geceye…

Bir de sırtını sıvazladığım ağrılarım

Ağladığım kadar bahtiyardı yalnızlığım

Bir düşe pelesenk olan yetim yüreğim

B/ağrıma saplanan bir yıldız gibi

Belki de bir yakamoz

İçime kapandığım ömrün de kayrası…

 

Hani muhafazalı benliğim

Radar misali tüten belleğim

Ağrıma giden hangi öksüz heceyse

İşinin ehli bir hüzün çiçeği

Ekerim de ekerim içime

Endamlı yüreğin koridorlarında dolanır

Sonra da şaşar feleğim

Rabbime sevdalı

Bir kefense en son sunulan

Elbet ihtişamlıdır hüzün hırkam.

 

Vecizeler hıçkırır da hıçkırır

İçimde elem küfesi

Dağıtırım bir bir dünde saklı neşemi

Bir göğün katresi bazen

Yerin dibine de geçmedim şükür günüme

Gün yüzlü anam kadar

Ilıman olsaydı keşke yüreğim

Aşka hürmeten

Attığım her çentik

Varsın sırtımdan vurulayım.

 

Şimdi methiyeler dizeceğim

Aşkın firarına da yüzümü döneceğim

Hani olur da kayarı yıldız misali

Hep yıldız olmadığımı kim söyledi?

 

Belki de bir uçurum çiçeğiyim

Her arıda saklı rüzgâr

Ben ki bahtın sönmüş feriyim

Bir de fevri sevdam misal

Kendime yüklendiğim her günde biten düş gibi

Düşü kovduğum bir kapıysa yürüdüğüm

Elbet Hak kapısı

İlk ve son durağım.