Card image cap
Sahi̇, ki̇mi̇m ben haki̇m bey?



Düşlerimi m/imleyebilirsiniz, sayın hâkim yetmedi düş iklimine olan terfiimi de yok sayabilirsiniz lakin beni düş görmekten alıkoyamazsanız en çok da severken ve yanarken kurduğum düşlerden.

 

Hırkamda saklı benim sırlarım, yetmedi mi?

 

Yetinmeyi de bilirim en irisinden gördüğüm düşlerin iris’inde yaşarken ve yaşatırken mutluluğu hem bildiğiniz gibi değil: ben en çok üzüldüğümde gülerim ve gülümserim elbet çatık kaşlarım da mabedimdir benim hem de en mahreminden düşleri gözlerimde saklarım ve sevdim mi sayacı atar düşlerin şimdilerde kendimle ilintili düşlerim.

 

Görmeyi özlediğim düşler var, hâkim bey misal mi istersiniz bence önce dönün ve sorun kendinize: yeteri kadar adalet var mı dünyada?

 

Mademki mutsuzluklardan ve mecburi kaçışlardan ben sorumluyum izin verin de son kurşunu yüreğime sıkayım hatta bir de kalemime ne de olsa severken ve yazarken mutluyum ben en azından buna izin verin: verin de dilediğim gibi seveyim ve yazayım.

 

En çok kendime özlemim hem de öyle böyle değil: çocukluğuma döndüğüm satırlarda hâsıl olan kalburüstü bir melodi ve melankoli üstelik ben kendi acılarımdan haz alırım başka birinin canı yandığında hem yüreğim d/ağlanır hem kalemim ve eklerim yeni zincirler acılar fikstürüme sonra da zemzem suyuyla temizlerim ruhumu hem de ezelden beri.

 

Her düşün bir maktulü vardır ve her maktulün de bir yalnızlığı demek oluyor ki ben dünden ölüyüm en çok da sevmediğim dünya nimetleri.

 

Misal mi?

 

Ruhum gezgindir benim hem de en delisinden hem cam kenarı koltuk da aramam yola çıktığımda ve sakladığım mesafe kadar da yakın dururum insanlara en çok da dualarımda anarım onları ve ruhları bile duymaz gel gör ki ruhum çatlaktır benim hem de kepçe kulak kimse arkamdan sayıp söven ve kim varsa yüreğiyle beni seven…

 

Alıp veremediğim illa ki kendimle en çok kendime uzak; en çok kendine yasak; en az sevdiğim belki de kendim bir o kadar bulduğum kusurlar ne de olsa dünyaya ve insanlara yetemediğim ama yettiğim kadar da huzurluyum en azından bir süreliğine en çok ağlarken arttığım; en çok gülerken eksildiğim.

 

Ah, ne çok eksiğim var benim.

 

Ah, ne çok fazlam var elbet kocaman yüreğim an gelir nasıl daralır ve sureler yetişir imdadıma bir de sevdiklerim hem telepati yeteneğimle az girip çıkmadım ben karanlıktan aydınlığa ve mukozasında düşlerimin gerçek bellerim kimi zaman gözüm açık gördüklerimi ve gözüm kapalı çıkarım o karanlıktan çünkü İlahi Işıktır bana yol tutan ve kimi zaman yadırgandığım ve sorgulandığım, sevgili hakim hem de kendini en tepede addeden kimse.

 

Saçlarım ıslak: az evvel kurtuldum sel misali yaşlardan belki de ahmakıslatandı yaz günü yüreğimi ve saçımı ıslatan ya da bir dokunuştu İlahi güzelliklerin katıksız teşrifi ile.

 

Ne ermişim ne de katıksız ve emsalsiz bir bedevi gel gör ki kalp gözümle damga vurdum ben son beş yılıma en çok da hastane bahçesinde volta atarken, kimse dualarımı bekleyen yoğun bakım ünitesinde bildim ve belledim de Rabbimin esintisini: yetmedi arttı dertler ve ayyuka çıktı acılar sonra mucizeler hâsıl oldu ve…

 

Özür dilerim, hâkim bey ben bir an seni ısrarla can dostum belledim ki… Ama sen halden anlarsın üstelik kaç kere infazım ertelendi en çok zulmü de kendime yaptığım ve defalarca ölümle yüzleşip geri döndüğüm.

 

Sözcüklerimi dikerken ışığa da ihtiyacım yok bu yüzden karanlıkta kestirmeden buluyorum yolumu en çok da çıkmaza düştüğümde kocaman bir büyüteç eşlik ediyor içimdeki çocuğun gözlerine ve işte o gözlerde görüyorum ben İlahi ışığı ve ne yazık ki bunun izahı yok insanların gözünde ama Allah biliyor içimi bu yüzden rahat da içim ta ki canımı bir dünyalı yakana kadar geçinip gidiyorum kendimle.

 

Makûs talihime minnet doluyum ve kederime de kaderime de yoksa ben, ben olmazdım.

 

Sahi, kimim ben, hâkim bey?

 

Bir sonraki duruşmaya kadar sağlıcakla kal ve iyi düşün çünkü insanlığın ve mutluluğun katili ben değilim bu yüzden tüm sırlarımı bir bir sereceğim önüne en azından o güne kadar kelepçe takmayın ellerime yoksa nasıl yazar ve severim?

 

Düşlerim için de minnettarım Rabbime en azından gerçekleri ve acıları erteliyorum gördüğüm düşlerle.

 

Tarafsız ve masum yüreğimle ben de bir kader mahkûmuyum en azından yazarken ve severken çıktığım avluda gülümseten bir şeyler ve birileri var bana insanlığımı hissettiren ve yaşatan ve de yaşayan üstelik kapalı gözlerle gördüğüm ki şerefim üstüne yemin ederim.