Card image cap
Sağanak

Ölümcül hikmetin ümmeti

Belki de defolu sanrılar,

O düş gücüne

İhanet eden bir martaval.

 

Kaz ayaklarında şiirin derin çizgiler

Sormadan cevapladığım cümlelerde serildiğim

Bir teyakkuzuna daha muhatabım

Asılı kalan zencefilli özlem

Göğün de muradı işveli bir saltanat

İnsana dair bilinmeyence sallanan salıncak:

Bir ileri ve iki geri

Devasa lanetin çukurunda arpa ambarında şiir

Tezat iklimlerin de gidip geldiği

Bir dönencede saklı fasıla

Elemin hüviyeti kazılı şiirin imgelerinde.

 

Ne göğün kehaneti

Ne yerin ihaneti

Sanrılı eylemler

Düş mukozasında soyut bir amblem

İhtiva ettiği gizemle

Ayrımcı bir tezgâh

İnsanlığın da hülasası

Safi tedirginlik

Ne zamanki başımla selam verdiğim

Yaren bir düş

Gerçeklerin çevrelediği sefil izam.

 

Beylik bir söylemle keserken hesabını ufaktan

Gözlerimde büyüttüğüm ne çok ahkâm

Elbet sanrılı bir güncede düşüp kaldığım

Mevsime ihanet eden güneşten

Nasıl da alacaklıyım:

Bir çiy tanesinden de çekeceğim var hani

Hazan mahsulü damlalarıma sahip çıkacak

Sadece hüzünlü ağaçlar.

Kökünde lahit saklı

Tepesinde ölümlü bir sarkıt

Ne mimozası baharın

Ne de saf kan yalnızlığı geçen zamanın

Muhtırası verildi madem bir kez cefanın.

 

Hazin bir rüzgâr

Kabaran eteklerinde dolunayın sakladığı sırlar

İhanet erbabı bilinmez

Tahakkümü surların mademki geçit vermez

Sevdalı şehrin yorgun kaldırımları:

Düşmeye ne hacet?

 

Ben hepten su buharı sefasını sürdüğüm bulutların

Hüznü de yarılayacağım bu gidişle

Tutulup da insanlık rahmetime

Sağanak kelamın baş tacı

Elbet vardır bir bildiği Yaratanın.