Card image cap
Sadece küçük bi̇r çocuğum ben

Irkı olmayan yüzlerde esintiler biriktiriyorum zamanın kırılgan dokusuna saplanan bir ok gibi parçaların birleşiminde sökün edecek o yap-boz ve mevsim de rüştünü ispatlayacak bir anda: elbet sonrasızlığın ahkâm kestiği anda saklı olacak dünüm ve göğü b/öleceğim ufacık çekmecelere saklanıp duvar ördüğüm dünyayı boca edeceğim o minnacık bedenimde bir çocuk olmanın vaveylalar sürüklediği peşi sıra yitimimde vücut bulacak yetişkinler onulmaz acılarımı kendilerince paylayacaklar ve de hep haklı olacak geride kalanlar.

 

 

 

 

Yitimlerde saklıyım,

Bir düş’e denk düşen kızıl saçlarım

Çillerimde saklı yalnızlığım

Evimde serildiğim bir döşeğim yok benim:

Mevsimden mevsime değişir tenimin rengi

Irgat gölgelerin muhatabıyım:

Bir annem bir babam:

Ha var ha yok lakin içimde saklı izdiham

Semtlerin çapkın rüzgârıyım

Ayakkabımın teki de uygun değil eşiyle

Eş olmanın değil eşit olmanın raconu nedir,

Diye sorsalardı bana

İki eli de boş olmayan apartman çocuğunu gösterirdim:

Han, her gün giydiği farklı farklı elbiseleri

Üstelik soluk da değil teni, mizacı

Gülünce güller açan yüzünde

Bir aileye sahip olmanın da pervasızlığı.

 

Mevsim gibi nezleyim her gün;

Nezdinde zenginlerin,

Ben fakir ve rüküş bir gölgeyim:

Gözlerini kaçırır benden insanlar

Görünmezliğime denk düşer midemin gurultuları

Bir dilim ekmeğe bir bardak sıcak çaya tavım

Tavrımda saklıdır onurum, nazım

Aç olsam da belli etmem

Hem mendillerimi de karşılık verenlere satarım ben.

 

Kardeşim, hani, ölü doğan dün:

Annemse yorgun fıtratı ile sokak sokak süründürdüğü

Kederin, adeta bir Külkedisi

Babamsa hiç olmadı gitti

Hatta babamın kim olduğunu bile söylemedi annem

Demesi o ki; çok küçükmüş açtığında onda gözünü

Ne zamanki sorsam

Gözüme toz kaçtı der uzaklaşır yanımdan.

 

Irkım var mı sahi benim?

Sordum Tevfik Abiye

Dedi ki; ırkı olmazmış acıların.

Ne mezhebim ne meşrebim belli

İklimin çatallı sesinde sürünen yılan gibi

Mademki dokunmuyorum insanlara

Bin yıl yaşamalıymış onlara dokunmadığım sürece

İyi de ne hayvanım ne sürüngen

Altı üstü çocuk

Önü yamalı arkası sökük

Sözcüklerimin

Ne de olsa okul yüzü görmedim.

 

Günyüzü görmediğim gibi

Geceyle sırdaştır gölgem

Ne zamanki gözlerimi dikip de göğe düş kursam

Arkası gelmez lakin

Gün ağarmadan düşerim yollara zıpkın gibi

Bulduğum her kâğıtta sökerim hayatın şifresini

Yetmedi saklarım iç cebime

Gördüğüm her çocuk resmini:

Hani olur da bir gün büyürüm

Cebimde bol para güdüp de kervanı

Ben de meylederim amcalarıma

Yetimliğimi de elbet dindirir cihan

Unutulmayı unutup umduğumu değil

Bulduğumu çekerim içime

Bazense çektiğim burnum için için:

Ondandır yaşım, yasım

Bilmezler de yağmur yağar bizim buralara her gün.