Card image cap
Renkleri̇n en güzeli̇ i̇di̇ umut ve sevgi̇

Şehla gözlerinde mevsimin, şüheda düşlerdi dünden kalan ve gecenin sihrinde kaybolan eflatun rüzgâr elbet şeceresi tuttuğu kayıtları kayıplarının sökün ettiği savruk ruhlar cennetinde saklı öyle bir mizansen ki diken diken eden ruhunu mutluluğumun ve günbegün sökün eden her umuttan serpip de yarama diktiğime dair bir özlemdi elbet bitişiğinde hüznün bir kor hece dağıttıkça şiirin sakladığı gizemi aslında içinde devinen şair bilinmezin de kulağına küpe idi yarınlardan ne beklediği…

 

 

 

 

Yâd edilesi nice güzellik

Gözleri kör eden değil miydi dünden sarkan

Sarkacı müzmin sevginin?

Bir ayna ise içre tutulası

Bir kor hece idi madem aşk

Yıkılsa da yüreği nazarında yıkılan Kâbe

Patavatsız rüzgârdan kalan geride

Hüznüne sahip çıkan Rabbi ki

Hem O değil miydi?

Bu hüzünlü kalbin sevgilisi.

 

 

Nuru idi gönlün de ipekten tini

Renklerdi dili sevginin

Şakıyan heceler

Nispet yapan hangi zalimdi de?

Aldırmadan yazdı ve sevdi şair.

Bir karede saklıydı herkes

İçinde b/öldüğü zaman ki

Tık nefes mevsimin soytarı sesi

Kaykıldıkça rüzgârın elinde

Kaybolan bunca insan bunca iyi dilek

Ne mi kalmıştı geride?

 

Efkârın vaveylası

Sabırla diktiği sessizlik

Heceler ses olurken içindeki gizine

Saklandığı kadar ağacın kovuğunda

Hem köküydü ağacın hem yaprak

Dökülen zaman zaman

Yeşeren günde ve şiirde

Dile gelen her duygu

Düşbaz kalemin seyrüseferinde.

 

Gölgelerdi hınç dolu

Sedef tahtında şiirin,

Semazen yüreği ki sevgiyle b/içtiği

Ömrünü.

Bazen kara duvağı ölü mevsimin

Kabaran yüreği ki şahit idi

Ölü nefsine.

 

Ketum bir yıldızdan arda kalan

Güneşin sıcaklığında eriyen buz dağı

Hala soğuktu evren

Hala vurdumduymaz kimi insan

Sökün eden güzelliklere duyulan isyan

Elbet uzağında karanlığın, nefretin, iblisin

Melekler değil miydi hem koruyan masumiyeti?

 

Efkârın dibinde yeşeren

Endamlı bir gülücüğün peşinde koşan

Hece hece dillenen

Her muradın da aksinde saklıydı aşk ve Yaratan.

 

Melun değildi olamazdı hem:

Ne insanlık ne de yarıladığı ömrü.

Varlık ne dirayetsiz ne silik

Sabrı da katık etti mi.

Bir nidadan sökün eden fısıltı

Sözcük cumhuriyetinde

Yazdıkça ruh ve can verdiği her dize

Saklı değildi aslında

Gözünden sakındığı bunca iyilik ve iyi insan

Elbet kabul görmeliydi Allah katında.

 

Müzmin firarı yüreğin

Miadı dolan geçmişin

Gündü gülümseyen

Dündü bazen tökezleyen.

Zamandı minvali yazgının

Yazdığı ne ki yazgının yanında?

Yarenlik eden kalem ve mevsim

Geceyi de öğüten değil miydi saklı tuttuğu bitimsiz nazında?

 

Renklerin en güzeli idi umut ve sevgi

Unutulmak ne ki yazılıydı hem alın yazısında

Oysaki unutulmazdı hiçbir iyilik ve insan

Göğe dokunan bakışında

Sarnıcı efsunlu gölgenin de kaybolduğu

Zaman zaman içinde yeşeren neyse

Ansızın bulduğu

Kalemin değil kaderin sesiydi içinde saklı

Kederin değil kelamın vasfı

Elbet tutuşan eteklerinde hayatın

İnkâr edemeyeceği kadar da bağlıydı

Sözcüklerin de narı endamlı bir sevgi masalı

Ne zamanki düşse yolu dostluğun varlığına…