Ve işte ölüm tek gerçek yüksündüğün mevsimde dirilen bir düş’ün de cennet bahçesine erdiğine kani her ölümlü bedende zuhur eden.

 

 

 

 

 

Hoyrat teninde dalına sevdalı hüzün yaprakları

Meşakkatli bir özleme rükû eden

Yanık sesi, gölgesine âşık bir derviş

Hükmeden yüreğine içindeki sair düş

Elbette mevsimin rengine uygun giyinen bir yasla

Kucakladığın kadar mutlusun sevdayı, gizemi.

 

Sezilerinden kayan üç beş fısıltı

Devrik mizacında cümleten kayıp gezegen misali

Fıtratın hitabı;

Mevsimlik ferinde güz kuşlarından akan yas’a muadil bir

Serzeniş sakıncalı mihrabın eften püften hayalleri

Püskürtüp sadece d/okunaklı bir yürek sesi

Mealinde ne ölüm ne öfke gizli.

 

Bam teli göğün ve işte

Saklı bir serenat:

Aşkın illa ki kopuk teli

Kırağı çalan iklime sevdalanan hangi şiirse

Sığındığın o şirin tebessüm

Bir vaveyla belki

Hatta öykündüğün,

Süt liman tesellisi

Kıyıya denk düşen köpüklerine denizin

Kavuşulmazlığın da mührünü basıp

İthafını yüklendiğin her rengin

Savruk perçemi.

 

Öykü dilinde kopuk bir niyaz

Sarnıcı eklemlerinde gezinen

Hicap yüklü bir ikaz

Donan ellerime yağan kar misali

Aslında devindiğim şu yerküre

Anlık bir neşeyi bile sonlandırmaya gayret eden

Kindar dilinde zalimin

Kucak açtığın her mısra

Sanır mısın ki tek sığınağın?

 

Her mevsim; her hoyrat düş;

Her vecize kopan b/ağrından

Kavuşulası bir hazine elbette aşkın sireninde

Donuklaşan o çehrenle

Kıyama durduğun her sabırsız özlem

Bandığın onca duygunun

Namı Sağır Sultana ulaşan.

 

Akça pakça teninde ömürlük bir niyaz

Somurtan suretinde kaykıldığın eşsiz taassup imge

Gölgeli mavin;

Aksanlı sesin;

Titreyen ellerinde şiir yüklü göğün de konçertosu

Savrulduğun kadar s/avunduğun bir sure

Her derde düştüğünde ısrarla yüklendiğin o eksen

Taşkın bir cennet bahçesi

Yüreğin miadı dolmadan konduğun bir lahza.

 

Meskeni acı olsa da hırpaladığın yüreğin gölgesi

Düşer ansızın üzerinde düşlerin

Bir minval ki ölüme bile rest çektiğin

Düğün gecesine miras yitip gittiğin eksende

Kala kala tez zerre gözyaşı

Yakana diktiğin o afakî hüzünle

Dövdüğün diz(e)lerinde rahmetin

Hakka kavuştuğunun da hikmeti

Sızan şunca şiirin başak misali eğildiğin

Dirhem dirhem eksilen mizacı Rabbine hasretin.