Bir düş’ ün göçü idi zaman ve en muteber tını kâinatta saklı olan.

Muadilim neydi sahi ne?

İçimdeki iklim devirirken beni yerden yere

Yâd edilmiş yağmalanmış mazimden kime ne?

Kime ne ruhumdaki kimyadan

Bir yaz vakti doğduğum değil asla yalan

Lakin ben hep yağmuru sevdim bir de seni

 

İhbar ettiğimsin

İnkâr edemediğim hüzün denen bahçede

Hüzün ekip özlem biçtiğim

Özlemde saklı öznem

En sihirli sözcüktür işte gizemim.

 

Zanlar uçuşan, sevgili yar…

Zafiyet yüklü şu mevsimden arda kalan

Ne yalandır söylediğim ne de inkâr

Ettiğim aşkı gerçek

Bir göçmen kuşum ki kanatlarım paramparça

Tıpkı yüreğim gibi

Aksayan ayakları dervişin

Bir imla hatasıymış meğer bana konan ismim

Kavuşmak ne kelime, yar?

Yarenin Rabbim ve kalemim

Dilediğin kadar

Et inkâr

 

Bir müzmin heceden doğmaz mı şiir?

Söyle doğmaz mı gün ve ömür?

İhtiva eden neler saklı yüreğin telinde

Tinimse aşk ve hüzün

Kavuşmaktan öte

Ölümdür firar edeceğim bedenden

Ötesine kadir

Şükürler olsun ki beni en çok seven Rabbimdir.

 

Ne yalnızlığın bam teli

Ne de kırık sarkacın ibaresi önem arz eder

Bir kuşluk vakti yola düştüğüm

Bir imsak vakti ruhumun çözüldüğü

Bir de iddia etmezler mi?

Sevgiden ötesi yoktur

Nefret ve kin nasıl ki mubah değil.

Rabbimle hemhal

Varsın yalnızlık olsun varsıl

Bir kehanetten öte

Kâhin olan mevsimin hörgücü

Düştüğüm kadar arşınladığım o uzun yol

Hamim sevgi ve Mevla

Görünmez olmadığım kadar

Görmezden geldiğim bunca haksızlık

Ve çoktan kayıp iken vefayı silenler

Allah rızası için yaşamanın da meali

Öznemle yüklendiğim özlem

Kavuşmak o meçhul sona

Varsın olsun mutluluk, kaderin ihmali…