Kat izinde düşlerin, dilaltı bir acı
adeta aşkın amberi
Ve yalnızlığın sıfatlarında saklı
Aşkın hazzı
Dolunayın kabrinde uyuya kalmış bir
yıldızı
Uyandıran o sefil acı dolu şarkı
Güdüleyen özlemi
Bir manivela ki sevgi
Hulasası duyguların kat izi kat izi
Ödenen bedellerin buruşuk teni
Ütülediğim ne varsa dünden kalan
Kayda değer hüznümü yok sayan sefil
sevgili
Tırnaklarımla kazıdım ben bu ömrü bu
günü
Öğretilerin hikmeti ne ki?
Yalnızlığa paye veren bu sevdam
Masallar misali
Rüyalarıma sızan
Efkârın endamı
Mevsimin fısıltısı
Gökten yere uzanan bir köprü gibi
Varlığın alametifarikası
Seken hecelerde
Düne özlem güne niyet
Ah, sevgili sensin yarına kısmet
Göğün suskun tamburu
İçimdeki o vaveyla
Bir aşkta diğerine koşan melekler
Neylerdim duymasaydım ney’ in sesini
Sefam olur muydu sahi
Bu sevda olmasa?
Kaybolduğum yollardan
Dengim dengini bulmasa…
Bir hicivdir yaşam
Hicri dünün ben ki yarınlara koşan
Nemalandığım duyguların katmeri
Semazen yüreğimden anbean sızan
Huzurdur peşine düştüğüm
Yansız bir yârsin madem
Yandan yana yürüyen duyguların
Gizeminde devasa bir yama
Aşkla söyleşen özlem
Yâre duyulan sitem
Öyle bir renksin ki sen
Beyazım ve nazlı
Yardan yana sızım saklı tuttuğum
niyazı
Bir şiirin de fasılası
Her sızımdan sızan aşk
Aşktan sonra perişan olan sırdaş
yürek
Gönlün kotası dolmaz mı sahi?
Gönülsüz yaşamak ne ki?
Bu aşk olmadan aşikâr nazlandığım
Bu sızı olmadan yaşanır mı şiirsiz ve
özlemsiz?
Bir mısrada saklıyım
Bir de masallarda
Sıramı savdığım kadar telaştayım
Sancılı ve eflatun örgüm
Nasıl da görgülü bir hüzündür bu
dilendiğim
Yârin kaprisi olmadan da geçmez zaman
Zamanlardan özlem zamanlardan hüzün
Aşkın kıblesinden duyulur tok sesi
evrenin
Edası yitik dünü bitik seken kör
kurşun
Varsın görmesin yar beni
Varsın saklı tutsun beni o kör
noktasında gizemin
İzinde olduğum kadar yalnızlığın
Duyulan bir siren sesi adeta
sessizliğin
Diktiği dudaklarım
Kelamın selamın yanık ucu
Ucu bucağı da görülmez yaşamın
Varsın olsun gizli saklı
Yana yakıla sevdiğim kadar bitmez de
yüreğin telaşı