Düşlerin tekelinde yanıp sönen gerçeğim ve yürek ikliminde saklı terim ve tinim…

Yalnız bir iklimim ben ve gizli bir özne

Teşrif eden hüzne gebe değildim öncesinde

Soyut o minval

Somut bir eylemse sevmek

Nazarında aşkın

Nezdinde yalnızlığın

Salkım saçak ruhumda saklı benim hiçlik kokan varlığım.

Yâd edilesi bir ömür ne mi?

Yakut gözlerinde sevginin, büyümeye tembihli

Nazlı bir hissim

Niyazımda saklı vatanım ve insanım

Nazenin bir g/izim

Mealimse aşkım ve vatan sevgim

Mizacı yitikse günün:

Yarenim Rabbim ve koruyucu meleklerim

Bin yaşına gelsem bile çocuğum

Çocuk kalbim çocuksu neşem ve coşkum

Bazen düz duvara tırmanın bir neslin neferiyim.

Canım ülkeme feda olsun canım:

Firari bir sözcüğüm de

Fedaisi hayallerin

Gerçek olduğum kadar sunduğum nice gerekçem

Sancılı ömrün son demi

Sevdalı yüreğin hikmeti

Rabbime duyduğum inanç ve sevgi

Tehir ettiğim varsın olsun mutluluk

Sırça köşküm de yıkıldı yıkılalı

Alın yazıma binaen

Algıların seçtiği bir iklim ve nicesi.

Ayyuka çıkan hayallerim

Ve sahip olduğum aydınlık yüreğim

Bazen kaçtığım karanlığın şaibeli esintisi

Ölümü telaffuz ettiğim nice zaman

Zambaklarla dolu ruhum ve hazan misali

Bir solup bir açtığım

Gül olmanın resmi

İhanet ettiğim içimdeki sessizliği

Ayan beyan ses olan kimse

Kinayesi bitimsiz bir giz ise

Kibirli sözcükleri

Kapıdan kovduğum.

Başımı yasladığım inancın hikmeti

Azığa aldığım nice düş

Yakamdan düşmek bilmedi

Yâd edilesi dünüm ve günde saklı bir hevesi

Dillendirip tevekkül yüklendiğim nasıl ki

Hayatın tek meali

Hidayetin sürüklediği

Hazzı değil hayatın

Haiz olduğum hayalin nicesi…

Serpilen bir tohum gibi

Semaisi yaşamın

Bir yerde bir gökte açılası

Bir yerde bir gökte vurulası bir hedefi

İkaz ettiğim yine içimdeki

İhbar ettiğim nice acı

Rabbe odaklı bir yaşam benimki

Mademki:

O, ‘’ol’’ dedi

Dermanı sihirli

Devası Allah katında saklı.

Adabı muaşeret ne buyurdu ise

İsli yollardan geçip izini

Sürdüğüm huzura dönük yüzümü

Sakınmadığım sözümü

Semada saklı bir kuş gibi

Kanatlarımda saklı

Ne çok hayalin ne çok duygunun eşref saati

Elbet vardır evrenin bir hikmeti

Baş koyduğum kadar yarınlara

Baş veren umuda tesirli

Bir ikaz ise bilinmezin tetiklediği.

Ben ki:

Bu güzel ülkenin sadık bir neferi

Acılarım varsa söküklerim de var dikilesi

Ne dünün sarkıtı

Ne günün dikiti

Zamansa yorgun ruhun tamir ettiği

Bir enlem bir boylam süregelen acıyı

Resmeden o dik başlı açı

Açtığım içimi

Aymazlığında bilinmezin şerh düşülesi

Sevdalı iklimi bahşeden Rabbime duyduğum büyük aşkı

Andıkça her an, ant içtiğim uğruna vatan sevgimi

Dillendirmenin verdiği o sıra dışı coşku

Elbet feraha da çıkacaktır iman gücünde saklı

Her insan her can her duygunun ikbali

Sökün eden dünden yarına uzanan inancın ruhu…