Gökte saklı sırların olduğuna vakıfım kendimi bildim bileli zaten önem arz eden de bu değil midir? Yani, kendini bilmek…

İçimde konuşlu o kadar çok hayalimi gerçek kıldım ki bir ömür ve gerçekleştikten sonra her biri yeni hayaller idame etti yüreğimin bir köşesinde.

Gel- geç gönüllü müyüm yoksa ve lütfen kimse de yanlış anlamasın çünkü değişken mizacım ve ikizler burcunun da bir ferdi olarak değişmeyen tek şeyin değişim olmasını yadırgamıyorum.

Geçkin zamanların göçmen kuşuyum ve her göç vaktim geldiğinde atlas coğrafyalara göç ederim: bedenim aynı kalsa bile ruhum açıdan acıya yönelir: bazen bir dik açı iken dik başlı bir acı ile kesişir yolum ve açarım kollarım kucaklarım hayalleri ve kâinatı.

İrdelemem gereken çok şey var: misal…

Ölümün izafi olduğuna vakıfım ve yaşayan ölülerden de asla haz etmedim kim bilir belki ben de yaşayan bir ölüyüm zor zamanlarımda beni terk eden dostlarımın nezdinde.

Güne erken uyandım bu sabah ve annemin nefes alıp verişini dikkatlice dinledikten sonra açtım çayın altını. Sancılı ve sanrılı bir gün idi dün ve şükürler olsun ki açtığım devasa parantezi mutlulukla ve hoşlukla kapatmıştım dün itibari ile.

Solan güleç yüzüm güneş gördü mü nasıl da pembeleşir bir de utandığımda.

Sevecen yüreğim nasıl büyür sevdiklerimin yanında isem bir de terk edilmişliğimle uzak kalmışken sevdiklerime ya da reşit bir acıya denk düşmüşsem nasıl da daralır içim.

Öykündüğüm zamanlarım var dünde kalan hani beni bana sunan beni bana sevdiren.

Öldüremediğim hayallerim var yarı yolda kalmış.

Ötenazi yaptığım korkularım var ansızın peyda olabilen.

Ve geçmeyen bir ölüm korkum var ama ölmekten korkan ben değilim bilakis başucumdaki o tekil kıvılcım hanemi saran ateşin ansızın beliriverme ihtimali ile de nasıl korkutucu bir enginlik sunmakta bana elbet annemin süregelen rahatsızlığının daha da ileri bir boyuta gelmemesi adına yapmam yapmamız gerekenlerin haricinde defalarca arşınladığımız acil koridorları ve yoğun bakım ünitelerinden geride kalan nasırlaşmış bir korku bu benimki.

Kaç kere atak geçirdiğini dahi unutmuşken annemin nasıl da gözümün bebeğidir hele ki son bir yıl anne-kız olmasının da ötesine geçmişken benim anaç annemin çocuk kimliği.

Şartlar zorlarken ayakta kalması gereken elbet benim çünkü mesul olduğum biri var ve benden başkası asla dokunamaz anneme ve onun varlığı ile şenlenen hanemiz tüm rahatsızlıklarına rağmen hala ümit dolu ve hayata gülen gözlerle bakan canım annem.

Hanemizde esen o hoyrat rüzgâr.

Sağlık ekiplerinin müdahalesi ile ölümün kıyısından defalarca dönen ve onu bu halde bulup da yetiştirdiğim hastane acilleri.

Hayatımı rafine ettim işte ben.

Belki de bir konserve gibi saklı tuttum kalbimi ve umudumu yeter ki son tüketim tarihi geçmesin benliğimin ve belleğimin…

Elimine ettiğim duygularım var.

Nöbete kaldığım akşamlar ve geceler ve sabahlar.

Bir ışık.

Bir yaş.

Yeşeren bir ot.

Yaş alsam da yas alsam da hali hazırda çocuğum ben hele ki annemin elleri elimde iken ve işte değiş-tokuş yaptığımız rollerimiz.

Bir bütüne tekabül eden iki yürek.

Muadili olduğum hayatın defansı iken sözcükler.

Mealim bazen hüzün bazen kaygı genele rücu eden tümden gelen duygularım ve iman gücümle şekillenen hayatım.

Rengim.

Reçber’im.

Ve de rehberim…

Elbet umudun yerleşkesi elbet sevginin yörüngesi elbet inancın büyülü atmosferinde Rabbime koşmanın da ta kendisi dualarla kenetlendiğim ve dünümde saklı ne varsa günüme sirayet eden ve özümde saklı ne varsa sözcüklere riayet eden.

Bir düş gördüğüm aşikâr.

Bazense kâbuslara denk düşmüşken yolum.

Bir ruhum var belki de birden fazla.

Bazen tevafuk eseri bazen mucizelerin sönmeyen feri bazen son dediğim bazen başlangıç addettiğim bazense hiç ama hiç bilmediğim hatta tahmin dahi edemediğim.

Bir bilen var mademki benim ve annemin de O’na tam teşekküllü teslimiyetimizle can bulan umudumuz ve hayallerimiz üstelik annemle benim birbirimize verdiğimiz iki sözümüz var sadece ikimiz arasında gizli saklı…

Neferiyim mademki sevginin ve umudun…

Mademki sönmeyen feridir içimdeki İlahi Ateş…

O halde: yarınlara Allah kerim…

 

Saf sevgim saf yanım

Çocukluğum saklı annemin

Her zerresinde tek arzuhalim

Terk etmesin beni yeter ki

Başım gözüm üstüne anne

Sensin yağmurum sensin güneşim

Tek heceden doğduğum

Aşka seninle ve sıfatınla d/okunduğum

Bana sevmeyi ve Rabbimi öğreten

İlk öğretmenim ve can yoldaşım

Ve tutkum

Yeter ki sen tükenme beni de tüketme…