Card image cap
Ne zamanki̇ meyletsem bi̇r şi̇i̇re

Ölümü imleyen ürkünç bir deste kelam;

Aşkın bahtında açan her selam

Kıvrak bir edayla gelip geçer gün ışığı

Sonrasızlığına da aldırış etmeyen

Yüreğin bitimsiz hıçkırığı.

 

Ne ah ederim ne sitem

Sinemden taşan her gizemde saklı yaram

Yamalı düşler gezegeninde

Kavrulduğum da yalan değil dirhem dirhem.

 

Bir nota ise başına buyruk

Kuyruğu kırpık imlecin de destursuz varlığı

Gün ölür gözlerimde

Ben ölürüm gözlerinde yarenin

Aşkın fıtratı soluk bir renkte

Kıpraşan bir ninni gibi hece hece.

 

B/ölündüğüm asla öykündüğüm

Sözcüklere serildiğim de iklimde dikili

Aheste geçen ömrün penceresinde

Açmayı unutan bir gülün de kalan son takati

Adımla hicvettim ben bu aşkı.

 

Sönen yetim gece

Soran varsa yoksa ahvalin bitmeyen azabı

Göğü karışladım

Boyumla da arşınladım

Varamadığım şafağı.

 

Kayan zeminde bir sükûn dilendim

Bir de sen diye dillendim

Göz gördü sevdi eridikçe buz haznesinde

Damlayan her hezeyan

Ömre de ket vuran gizlice.

Vuku bulan acının meali

Sevmeye meyyal öykümün de son hali

Ne prensesin kayıp pabucu

Ne de sökük eteği.

 

Yırtık, ne sökün eden

Yitik varsa yoksa nasıl de elzem.

Ölümü muştulayan gözyaşı

Nazenin bir gölge olsam da minnet etmem

Derdest şiirlere serildiğim varsa yoksa eşlik eden

Kıpraşan mintanın da soluk rengi

Yerdikleri kadar da el verseler de hani.

 

Sevmeyi şiar edinen bir güftede

Unutulmuşluğum mu yalan?

Haznesinde göğün ben ki sönük bir hece

Demlendiğim günbegün

Öykündüğüm de son nefestir

Telaşımın gizemin de üstü örtülüdür

Ne zamanki meyletsem bir şiire:

Sandığın lekesi ve mührü

İçime kapandığım şunca ömürde gün ve gece.