‘’Al ekmeği benden

İstersen havayı da;

Ama gülüşünden mahrum etme beni.’’(P. Neruda)

 

 

 

Sözcüklerim var:

Kâh mesnetsiz kâh mecalsiz.

Kalbim var ya da yok;

Sensizliğin mevsiminden sızan yaşım ve isyanım.

Çeperinde bu devasa aşkın

Sırnaşık bir özleme gebe gece

İçtiğim kadar şiirleri hece hece

Hali hazırda kayıp bir rüzgârım nereden eseceği

Meçhul.

Hali hazırda, kaybım nazarında

Elem kuşlarından ördüğüm yuvalar gibi gecelediğim

Haznesinden taşan rahmet gibi aşkın

Bir kehanetten mustaribim.

 

Ömrün hengâmesi ne seninle geçer

Ne de sensiz.

Yüreğin muadili ise nice mevsim

Alabildiğine emsalsiz ve pervasız

Bilinmeze kuruludur saatim

Zembereği kırık yerli yersiz

Zikrettiğim bir koşturmaca

Yelkovanın peşine takılı biteviye

Hicvettiğim sabah ve öğle

Geceye vardığımsa kalan tek bir yaştır

İlla ki düşen gözümden.

 

Yatıya kalan misafirdir

Sana özlemim ve ömrümde saklı bir sefadır

Hüznüme geçit vermeyen varlığın

Bazense yokluğunda nükseden bir sancı

Sanrı yüklü evrenin defolu ruhu

 

Gaipten gelen neşem ve coşkum

İhbar ettiğim yaşım ve yasım

Ne yaşardığım yalan ne yeşerdiğim

Şerit değiştiren yörüngem ve ufkum

Bazense tutulan nutkum

Kement attığım bir buluta öykündüğüm kadar

Öldürdüğüm nefsimden arda kalandır

Efkâr.

 

Hicretimsin sen

Ve hicvettiğim.

Sancımsın düşen yüreğe

Aşksın aşikâr

Top yekûn firar etti edecek duygularım

Nal topladığım bir yolsun bense yolcu

Kayıt altına aldığım sen ve her duygu

Benden ayrı düşmez varlığın

Ve nüktedan ve yorgun.

 

Sensin evrenin uğuru

Uğruna ömürden ömür gitti gideli

Bense kendimden geçtim geçeli

Peşindeyim aşikâr

Peşinen sevdiğim pişekar

Yüreğimde saklı bir tomurcuk

Ve tozutan ruhumda asılı ve yatıya kalan bir nutuk…