
Mualli̇m
Her düşün bir tanrısı vardı
içselleşen de bir tanısı.
Akasya ağaçlarına muhalifti
sözcüklerim belki de kaknem imgelere sayıp söven bir düş gücünde biriken isyan
ve gönül yorgun yollar tutuklu aşkınsa kebir defteri kir pas içinde, sevgili
muallim.
Namert gölgelerdi belki de hırsını
güneşten alan ve çakıl taşları sektiren aşkın ayazında sökün eden bir rahmetle
karı delen çiçekler misali içimdeki yangın büyürken nihayetinde karanlığı delen
bir ç/ağrı…
Aşkın hadisleri.
Yüreğin nota defteri, muallim.
Ayaklarımsa yere değmezken
kanatlarımda çapulcu lekeler belki de kurdeşen döken göğün isyanı ve sağanak
bellediğimiz binlerce serpinti.
Kavisli yollarda cüce sarnıçlar.
Göğün aksinde duru bir göl ve
kuytularda sevişen ne çok canlı ki çıkmadık candan ümit kesilmedi madem…
Tebessümler ve de aşkı ihya eden
kiremit rengi yalnızlığın tonlamasında durgun bir çello maviden ibaret olması
gereken kehanetin ibaresi iken aşk ve lanet ve sil baştan Tanrı yaratırken
sevgiyi ve vefayı bir de süklüm püklüm gölgeleri yok sayıp dağlar iken not
düşen evrene ve cihanın tapusu elbette saklı iken meleklerde ve masumiyet iken
aşkın çatısı.
Sözcükler redif yüklü ve yeis yüklü
ve yükünden bıkkın aşka itaat eden körebe: şimdi sobelenecek pervasız yürek ve
kaskatı yüreğin sarkacı aşkın da idamesi iken yokuştan aşağı yuvarlanan gözyaşı.
Gözümüzü karartıp da düştük madem
yola.
Semanın endamlı mabedinde dik yakalı
bir sevdayı da mademki küredik ekilmeyen umut tohumları ile…
Ve işte o manivela.
Şimdi rest çektik mi maziye bir de
şerh düştük mü an’a, kolaysa yolundan geri dön.
En alasından hüzün; en şanlısından
ölüm ve mademki bal tutan parmak yalar daha ne kadar geciktireceğiz vademizi?
Sözlenen aşkla hicran bir de kurulan
gönül köprüsünde rayından çıkan özlem denen vagon gel gör ki; umut ve inanç lokomotifi
ömrün şimdi şifası da mı yürekte saklı kaybolan zamanın?
Düşlerimi biçimle sonra da frapan
noktalamalarla donat ruhumu.
Göğün saltanatını da sonlandırsın
Tanrı ve yargılasın aralıksız ruhsuz insan ırkını.
Ne çok safsata saklı kurşungeçirmez
yeleklerde: ah, bir de ne çok acı insanı bayan ve açı, sunumu dik, açılımı
bıçkın bir de yoldan çıkan ünlem ve soydaşı binlerce trafik ışığı elbet gel-geç
demenin de muadilidir ıssızlığın şarkısı.
Sınandığıma vakıf kibirli bir düşüm,
muallim ve yalnızlığın esintisinde yokuş yukarı koştuğum hayatın da alçıya
aldığı neşesiyim nasıl sonlanacaksa bunca hüzün yarım kalmış masalların
ayracında öğün atladığım ömrün de davlumbazı.
İhbar ettiğim yalanlarım yok.
İhbar ettiğim doğrularımla da
varamadım hiçbir yere.
Düş çıkmazında sonlandı mevsim;
yuhalandı içimde saklı binlerce yeis ve taş bastım yürekteki boşluğa çaputlar
b/ağladım ve aşkın hacimsizliğinde külümden doğmaya ant içtim binlerce sene.
Kaç bin yaşında ise içimdeki şehir ve
ben bir şiir enkazıyım, muallim:
Hani bana öğrettiklerinle yediğim
içtiğim ayrı gitmezken ve minnet etmediğim insan kimlikleri elbet içimde
barınan hidayet öncesi mahcubiyetimle hala olduğum yerde saymaktayım, muallim
ve fıtratımla kendime hain planlar kurduğum mazinin en diri esintisi ve tekne
kazıntısıyım ve düşlerim su aldıkça yerden daha da yükseldim çat kapı gelen bir
misafirdi şiirlerimde ağırladığım ve binlerce ağıt yaktığım…
Ağırdan aldığım ömrün de fermanı.
Açığa aldığım yalnızlığımın ağzına
çektiğim fermuarı ileri geri çekiştirirken nihayetinde infilak etti rüyalarım
ve başa aldım filmi ilk kez seyredecekmişçesine.
Şimdi makul hayaller kuruyorum ve
alarm illa ki kurduğum hayalden önce çalıyor.
Azıcık kaldımsa dünümdeki
muvaffakiyetlerimdir anımdaki yoksunlukları yok saydığım bir o kadar kırağı
çalan düşlerimdir gerçeklerim de yol yorgunu iken.
Yalnızlığımın yanına bir çentik de
sen at, muallim elbet gerisi kendinden gelecektir.
Tebrik ederim gün seçkisini arkadaşım sevgilerimle...
Teşekkür ederim arkadaşım
Sevgimle
Çok çok teşekkür ederim
Kalabalıklar içindeki yalnızlık ve yalnızlığın içindeki doluluk ne çok birbirinden farklı duyguları taşıyor.
Yazıya tebrik ve sevgimle Yıldız Hanım.
ne ilginç, değil mi?
paylaşmak ve sevmek hep güzel ve iyi ki de
sonsuz sevgimle engin yüreğinize.
Yalnızlığımın yanına bir çentik de sen at, muallim elbet gerisi kendinden gelecektir.
Çok anlamlı bu satır, yüreğine sağlık arkadaşım sevgilerimle...
güzel yüreğine selam olsun arkadaşım
sevgilerimle
"Gözümüzü karartıp da düştük madem yola.
Semanın endamlı mabedinde dik yakalı bir sevdayı da mademki küredik ekilmeyen umut tohumları ile…"
Umut aşk yazmak bizim için bir yol haritasıdır hep takip ettiğimiz ve takip ederken yürürken haz aldığımız bir yol. ikili yollara karşıtlıkların arasındaki anlamsız bağlantılara rağmen ve “aramak,yazmak,yürümek” eğretilemesini düzeltirken okumakla yazmakla araştırmakla bir değer anlam katmak için,bu yol bizde ruhumuzda açtığı çok anlamlılık canlılıkla can katan kelimelerle yol alırken hayat bizi bu enfes yolda yürüyüşümüzle değer kattıklarımızın ölçüsünde değerlendirilecektir,yazanlara bu yolda yürüyenlere selamlar olsun,selamlarımla.
değerli ağabeyim çok teşekkür ederim engin yüreğinize.
var olun
selamlarımla