Düşlerimi az evvel tarttım oysaki ben
hayatın ve de gerçeklerin tarhındaydım.
Ulumasına aldırış etmediğim sokak
köpekleri az evvel yolumu kesti ecinniler olmadı yoluma devam ettim ve işte yüreğimi
ferahlatan bir duanın da hız kesmeyen esintisi.
Sözcüklerime muktedir olandır
Mevla’m.
İçimdeki fetva ise hız kesmeden kayıt
altına almakta yüreğimden geçenleri ve işte evrenin saklı gerçekleri…
Niyetiyle ve rızkıyla yaşıyor insan
ve iyi düşündüğü sürece mutlu ve umutlu elbet içindeki iyi niyeti de sonlandırmadan
yaşadığı sürece.
Kaputu mu dünün?
Yoksa kibirli ruhu mu milenyumun?
Mum gibi olduğumuz mu yoksa mum gibi
dibimizi mi aydınlattığımız? Belki de mum gibi eriyen yaşamlarımız.
Hasretin izini sürüyoruz bazen.
Bazense haset eden insanlar yüzünden
müşküle düşüyoruz ve işte aralıksız münazara ettiğim iç sesim ta dünden beri
gel gör ki sadece son on yıldır bilfiil kayıt altına aldığım.
Sobelendiğim ağaçlar.
Körebe oynadığım geniş bahçeler.
Şimdi hiç biri yok yok işte.
Sevdiğim herkes göçüp gitti: kimi hayali
fener kimi ise haletiruhiyeme tavır alanlar kısaca yaşayan ölüler.
Ölümlü olduğum kadar sevdamın da
umudun da ölümsüz olduğunun bilincindeyim ve işte sevgiyi sevmem derken büyüyen
iç huzurum ve vicdanımda saklı iken evrenin tüm kuşları.
Kuş gibi hafiflediğim
Kilit tutmayan çekmeceler bir de alt
belleğimin rafları.
Tozu dumana kattığım günlerin özlemi
var içimde…
Hani, günde sadece üç ya da dört saat
uykuyla idare edip de üçe bölündüğüm…
Sabahın sekizinde masamın başında
olduğum iş yerim.
Akşam olmadan yola düştüğüm
üniversitenin yolunu tuttuğum ve geç saatlere kadar derslere katıldığım.
Eve döndüğümde her ne kadar yorgun
olsam da sabahın ilk ışıklarına kadar yaptığımız çeviriler.
Günüme bakmayın siz.
Yüzüme bakın ama hem de gözlerimin ta
içine asla da kaçırmayın gözlerinizi çünkü ışığımdan size de vermek istiyorum.
Işıyan yüreğim ve çalçene iç sesim ve
miski amber kokuları arasında yazıyorum bu satırları.
Uyumsuz addedilecek kadar da uyumlu
bir insan iken lakin içimin dışımın da bir olduğu ve onca komplimanın ardından
tefe konduğum bense hiçbir şeyin farkında olmazken tavaf ettiğim devasa bir
dünya hatta sonsuzluk duygusuyla kulağına fısıldarken içimdeki çocuğun.
Kolay çok kolay hem de:
Nasiplenmek ve nemalanmak.
İnsan inandığı ve umut ettiği sürece
huzurlu ve mutlu bunu bilin ve birileri sizin yaşama sevincinizi çalmaya kalksa
bile siz sil baştan hayaller üretiyorsunuz ve de masallar.
Yeter ki insan müridi olsun sevginin
ve İlahi Aşkın.
Günümüz dünyası ve paylaşılmayan
servetler ve ganimet bulmuşçasına sevinen insanlar artık şu üç günlük dünyada
kim neyi paylaşamıyorsa.
Bir içimlik değil ömür hatta bir gün
bile bir içimlik değil
Mademki baş koyduğunuz bir yol var
asla vazgeçmeyin hedefinizden.
Hem de yaptığım üzere: kendime
koyduğum hedef ve hızlı bir şekilde amacıma ulaşmak adına elimden geleni
gayreti içtenlikle gösterdiğim gerçi içten ruhunuz hep de kabul görmüyor ama
siz bilmeden kendinizi seviyorsunuz aslında ve bundan sizi nasiplendiren elbet
yüce Yaratan.
Sebepsiz insanlar kolayca birbirini
yıpratırken ve durduk yere nifak sokarken bir çiçekten bir de sevgiden geçse
ya, yolunuz…
Elbet herkesi her insanı aynı oranda
sevip kabulleneceğiz diye bir kaide yok gelin görün ki sevmeyi şerh düşen bizi
sevgiyle yaratan mademki Rabbimiz insan bir şekilde sevgiyle harmanlandığı
sürece elbet Hakkın yolunda yürümek hiç de zor değil.
Ömrü heba etmek mi?
Yoksa sevgiyi hibe etmek mi?
Yaşama coşkusu veren ve sizi hayata
bağlayan da işte tam olarak bu.
Sevgisizliğin çürüttüğü yürekler ve
çöken mekanizmalar.
Sevgiyi pay ettikçe ortak paydada
buluştuğumuz ve hayatın da merkezi iken sevginin dokunulmazlığında arz eden
umut ve yaşama coşkusu.
Maskesiz bir dünya özlemi gelin görün
ki son iki üç yıldır herkes yüzüne maske geçirmiş yaşamaya devam ederken
öncesinden takılan maskeler de ayrı dert.
Maskesiz bir dünya özlemi.
Bunu zaten ilk günden beri dilerken
şimdi de başımıza bela olan virüsün bir an evvel dünyayı terk etmesi umuduyla
hep bir ağızdan haykırıyoruz o halde:
Maskesiz bir dünya özlemi…
Daha güzel daha müreffeh yarınlara
ulaşmak adına…
teşekkür ederim