Makul olan elbet noktayı koymak bu amansız hayale

Lakin ben sevdiğim kadar mutluyum, Lavinia

Haletiruhiyemde saklı nice sırrı sana her sunduğumda

Bilemedim de korkup kaçacağını

Bilsem açar mıydım içimi sana?

Dışımdaki rüzgârı da kattım mı bu aşka

Ve işte şerh düştüm düşeli çaresizliğe.

 

Düşlerimin muadilisin ve çatlak yaram

Yamaladığım kelamı görmezden gel sen yine

Görünmezliğime tek şahit iken Yaratan

Baş koyduğum yolda varsın kalsın içimde

Nice ukde.

 

Sessizliğime aldanma sen

İçimde kopan fırtına

Hem üç noktalarımdır çalkalanan bunca figan

Ölüm örtsün üstümü

Yüreğimin yongası serenadı mevsimin

Bir yürek iklimi ki;

Bu sevgi…

Meşrebi geniş olanları da asla sevemedim ben.

 

Dik yokuşlu bir öyküyüm ben

Bazen yerle yeksan

Bazense küllerinden doğan

Efkârın albenisi nasıl ki elem kuşlarından

Sormalısın beni

Mutlandığımdır varlığın

Uzağında kaykıldığım kadar sana yakın tutan

Elbet içimdeki yangın, Lavinia.

 

Fildişidir benim yalnızlığım

İnce parmaklarıma konan notalar gibi

Elimi gezinirken fildişi tuşlarında piyanomun

Asla da ben bir piyon değilim, Lavinia

Her ne kadar Pinokya gibi uzasa da burnun

Ben en çok senin yalanlarını sevdim

 

Katıksız azığa aldığım hayallerim

Zemherilerse sızdığım bir gecenin

Küfesinde saklıdır benim külyutmaz yetilerim

Nasıl ki en büyük sermayem beynim

Varsın duygularımdan öreyim ben şiirlerimi

Saçlarımdaki dalgalar ne ki?

Yürek d/ağlandığı ve dalgalandığı kadar…

 

Nefsim ölü.

İçimdeki külse ölgün.

Yüreğim nasıl nasıl küskün.

Gökte saklı kayıp bir güneşim ben

Lavlar taşar yürekten

Lal gülüşlerimse kundaklanır kirişinde günün

Geceye nedamet yüklediğim

Ayaklarımsa çıplak tıpkı ruhum gibi

G/izinde saklıyım ben sevdanın

Sancılı bir gülüş ise

Arkasına saklandığım

Sakın da aldanma gözlerimdeki kıvılcımlara

Bilemezsin içimde neler neler saklı

Sakındığım gözümden

Elbet masum benliğimdir

Nazenin sözcüklerime abanma asla

Yürekteki akı sakın karartma

Karartma gecelerinden firar ettim edeli

İçimdeki usu çağırma boş yere

Yoksa aklım başımda olsaydı sever miydim seni durduk yere?

 

Mağdur gülüşüme sakın dokunma

Mazlumsa varlığım

Kat çıktığım inancım

Elbet tek varacağım yerdir O İlahi Makam

Beşeri aşklarında nidasına kulak vermem artık

Hazan yokuşunda bulabilirsin beni, Lavinia

Ötesini ise asla ve asla sorma

Unutma da sakın seni saklı tuttuğumu dualarımda

Dilediğin kadar da acıtabilirsin canımı

Canın sağ olsun aşk denen bu dik yokuşta…