Ben sevdiğim kadar mutluyum, Lavinia…

 

 

 

Titrimsin ve ritmisin yüreğin:

Mevsimlerden lal heceler çaldığım…

Hüzündür arka bahçesi cennetimin

Kıyama durduğum gecenin de rüzgârına serildiğim

Ah, nazenin sevgili:

Muradımsın ve muadilim

Tefekküre daldığımda seni asla eksik etmediğim

Dualarımdan ve

Gülücükler dağıtırım etrafıma

Efkârım ne ki eşrafım didiklerken

Yüreğin tarhını…

 

Ben mevsimin şeceresiyim

Sense makul olan en büyük dermanım

Aşkın şakıyan sesine hayranım

Tünediğim şu zemin görünmezliğimin de resmidir

Her şiir.

 

Bir buse ise konan beyaz sayfama

Anamın ak sütü gibi helaldir

Varsın aralıksız seni hayal edeyim

Hayâ sahibi mevsim, sevgili

Hasretin toprağına ne çok umut ekili

Bilinmeze kadir yüce Rabbim

Nasıl ki kâinatın tek hâkimi.

 

Narin ellerimden akan zaman

Akında yüreğin bazen kürediğim

Günbegün esaretinde bilinmezin

Şüphesiz kat çıktığımdır hidayet öncesi

Yüklenip de bunca acıyı, hasreti.

 

Neferi olduğun kadar

Nefretin dahi bağcıkları çözülür

Şakıyan sefil bülbülün sınandıkça dirayeti

Bir nesir belki bir şiir

Esiri olduğun hüznün bile söner cakası

Sözcüklerdir menşei aşkın

Bazen dile gelmeyen

İmgelerin tezahürü kimi zaman.

 

Varlığımsa hayli buruşuk

Bazense yazdıklarım kırışık

Bil ki aşktır teslim olduğum

Öylesine devingen bir rahmet ki

Bilemedim de bunca sırnaşık

Olduğunu mevsimin.

Kodamandır gülüşü iblisin

Dilimde Besmele arşınlarken âlemi…

 

Haletiruhiyem mi?

Müzmin yalnızlığın gıyabında

B/ölündüğüm hece hece

Kekremsi sessizliğin ne çıkar düşse izi…

Gizini sürdüğüm evren

Sefil bir yürekle temenni ettiğim elbet sen.