Card image cap
Kurşun askeri̇m ben

Hayallerimi sonlandırmayı beklemeyiniz benden, bayım ve aşikâr olandır içimden taşan bu devasa aşkın rahmeti.

Sözcüklerdir boyun eğdiğim sözcüklerim…

Bir ipe asılı hayallerimin bekası ve sandık dolusu hüzün, bayım: ya, sanmadıklarım?

Onlarsa ayrı bir sandıkta ve belki de kendimi ilk kilitledim ben oraya.

Yüreğim size kilitli.

Yükümse ağır.

Gel gör ki sağır duvarlar örülü insanlarla arama bir o kadar buralardaki duvarların kulağı da var ve anlayacağınız ikilem içinde kaldığım bir ömrün de meyvesidir bu bitimsiz sevgim ve yazma aşkım.

Yazgımla haşır neşirim bu ara aslında hep de olduğu üzere lakin ben yazdıkça sanki yazgım da şekilleniyor derken dertler çorap söküğü gibi geliyor ve ben yapıştırıcı ile yapıştırıyorum iki farklı hayatımı:

Edindiğim izlenim.

Edimler ve de.

Elbet hayaller.

Ve gerçekler nasıl da dizili önümde bir bir ve tüm gerçekçiliğimle ayırıyorum da hayallerimi gerçeklerden zaten yazmıyor olsaydım, en son çalınan hayallerimin ardından peşi sıra gitmeyecektim.

Bakaya kalan çok şey var ve ben bir kurşun askerim kurşun ağırlığında yüküm ve kurşun gibi sektiğim ve içimin parçalandığı.

Hayatın müdavimi olsam ne ki?

Muhalif olsam ne ki süregelen yanlışlara?

Artık kaç doğru bir yanlışı yok edemezken ve benim de hep doğrularımdan dolayı yanlışları görüp de yok edemediğim.

Zaten etim ne budum ne?

Kız başıma pek çok şeyi bir başıma gerçekleştirmişken şimdilerde pirincin taşını ayıklıyorum sonra da pilavın dibi tutuyor, bayım ve senin de anladığın üzere elim asla yatkın değil ev işlerine üstelik çocukluğumdan bu yana merak dahi etmedim neyi yapıp yapmadığıma çünkü asli görevlerim vardı benim bir ömür ve halen de.

Okumak ve okumak.

Bir ömür güttüğüm beynim ve ben beynimin kullanılmayan atıl kapasitesini de keşfettikten sonra bazen insanüstü güç sarf ediyorum ideallerim uğruna ve beyin gücümle ve de beyin göçümle hep gurur duydum ne de olsa branşımı sürekli değiştirdim bir ömür.

Öğrenci formam.

Asla sonlanmayan arayışım asla bitmeyen coşkum bazense çöküp dizlerimin üstüne dizelerimi tırtıklarken ve şevk ile yaşamanın da muadili iken yazmanın bana sunduğu özgürlük duygusu.

Şerit değiştiren arabalar gibi.

Yine de yolumdan asla sapmadım gerçi bazen kestirmeden gideceğime en uzun ve meşakkatli yolu seçiyorum elimde olmadan ne de olsa zor bir olmanın hikmeti olup biten ve zoru seven biri olduğum için kırk dereden su getirenlere kırk kere de ben sunuyorum maruzatımı.

Münazara ettiğim iç sesim ve beyin gücüm.

Her halükarda baş koyduklarım ve sürekli başa aldığım bu yüzden dolunayın ışığında raks ediyor yıldız gözlerim ve Yıldız kimliğim…