Kök hücresi umudun ve uhrevi bir teselli saklı salkım saçak sözcükler ruhun dokusunda hüznün d/okunuşunda kayıtlı bilumum duygular ne nüansı var ne tınısı ne tanısı emre amade acının veryansın ettiği bir dönemeç belki de çelişki ve çekince yüklü iken hasret yüklü özne öz verisi ve ön sözü de yok artık ömrün ne de şiirlerin elbet çivi çiviyi sökercesine serildiğim sarmalında gizin tetikleyen neyse ölümü arsız bir düş gibi de yakamdan düşmeyen sözcüklerle tembihli ve teselli bulduğum neyse hayatın ve kaderin tecellisi…

 

 

Muhafazalı bir g/örüntü

Saklı Şam’da saklı huyda kemale erdi madem hüznü

Körükleyen nice ihtimal

Hele ki:

Pamuk ipliği ile bağlı iken insan hayata.

 

Temize çekiyorum günü

Kendimle hasbıhal ettiğim yalnızlık denen döngü

Bir istirham bir rica değil asla

Varsa yoksa arşa çıkan hüzün yüklü sarnıç

Komplimanlar sunan insanoğlu nasıl ki çıktı aya

Mars edilesi bir masal ki

Bir minvalden değil kasıt

Yola çıktığım ve baş koyduğum nice kanıt

İhbar ettiğim kadere

İnzivada geçen ömrün kırık tekerinde

Saklı nidalar ve de sessizlik

Bir zümre ki duygular

Bir ziyan ki ömür

Kulluğuna binaen insanın

Üstü örtülü müdür illa ki doğruların?

 

Çatık kaşlı meyyal

Köpüren deniz

Çağ atlayan iblis

İnkârı ne mümkün ne de itirafı:

Göz göze gelmeden verilmiş ise berat

Gözünü kaçıran kimse telaşıma yenik düşen

O cellat.

 

Hadise bunla ibaret olsaydı keşke

Çetrefilli bir gün daha geldi sonuna

Tıkandı da tüp geçit

İhtiva ettiği kadar acıyı ve umudu

O vaveyla insan keser mi hiç ümidi?

 

Sertifikalı bir tayin

Tecrit edilmiş binlerce yemin

Hakkın Yolunda aşk uğruna

Gözlerimden s/üzülen nice gölge nice ışık

Sönen ansızın

Feri de gitti mi insanın

Fendine yenik düştüğü kaderin

İmha edilesi değil

İtibar edilesi hiç değil

İnfilak öncesi

Çalkalanan aşk ve müridi

Nasıl ki beşeriz ve de şaşkın

Af dilediğimiz Allah’tan yoksa dünde mi saklı mutluluğun na’şı?

 

Rencide edilesi bir günden arda kalan

Sökün eden ruhun tespiti

Belki de firarı vücudundan

Kök hücresi bir teselli iken hayatın

Yorgun ırklar ve renkler gibi kaçkın

Aklın ruhun da imtihanı.

Bıçak sırtı yaşamak yaşatmak da umudu

Nazenin bir vaat mi yoksa keskin sirkenin de küpünde saklı

Zararı ziyanı insanın sadece kendine

Hamt etmenin gücü

Sevginin ifası

Merhametlilerin en merhametlisi bilir elbet en hayırlısını

 

Kıblemde tutuştuğum

Mihrabımda koruduğum

Matemin örüntüsü ile şerh düşülesi bunca acının

Kâh müsveddesi dünün

Kâh balçıkla sıvanan güneşin

O hazin türküsü

Nidalardan sökün eden bir hece

Fısıltı babında ettiğim her dua her gün ve gece

Makul olansa yaşamak ama ne uğruna?

Bununla sakit olsun, demenin de uğuru

Hazzında yaşamın bedeller ödenesi

Haizi olduğumuz o tek damlanın neticesi

Teslimiyetim Rabbime

Tevafuk edecek her mucize gün ve gece

Değmez mi beklemeye…