Kar taneleri̇ ve vatan aşkimiz
Gömmekle iştigalim dünü madem elbette
kaldığım yerden devam ediyorum.
Girizgâhımsa gecenin çapkın ruhunda
gezindiğim aslında içimde demlenen sözcükler ve ruhumdaki enkaz ölümlü
bedenimle denk düşmekse sadece kendime ve öykündüğüm sadece İlahi huzurun
sonsuza kadar bana eşlik etmesi en azından kendime eşlik eden bir rüzgârla
kalemin gidiş gelişine pek de söz geçiremezken.
Günahlar uçuşan ama dünyada yok
sayılan.
Suçlarsa ruhun tuzu biberi en çok da
haksız yere suçlu ilan edilen.
Satır başı işte ömrün elbet yirmi
beşinci saatin var olma ihtimali ile gecenin peşrevinde bir ışık ve yüreğin
perçeminde umut en çok da rüzgârın yönünü tayin edemediğim.
Muhalif mizacım kendime ve öyküler
saklı repertuarında gizemin ve delice sevdalandığım bir rüzgârın aksinde
yıldığım kadar yanıldığım da bir gerçek ve yenilgilerimin üzerine kaçak kat
inşa ettiğim ne de olsa ruhum bir şekilde kentsel dönüşümde mimari bir şiir
olarak dikilmek adına karşıma, yerinde aralıksız tepiniyor.
Güleç bir yüzü de yok değil hani
hayatın en azından içimde saklı neşeli yanım gerçi çok da rast gelemiyorum bu
aralar lakin bir selam ya da bir kelam hatta yağmurun serinliği bile
gülümsememe izin veriyor ve işte rengi olmayan bir günü daha gömüp sözüm ona
yeniden doğuşun felsefesinde bir şekilde rast geleceğim umuda.
Mevsimsiz değil bu gün havanın
bizlere tattırdığı ve kemiklerimize kadar üşürken yalnız olmadığımı da
hissediyorum hani en azından tüm Türkiye bir süreliğine de olsa evinde aynı
anda otururken hayal ediyorum birbirimize misafir olduğumuzu hem ortak paydada
buluşmak iyi geliyor insana.
Hava soğuk olsa da insani bir rüzgâr
esiyor içten içe ve dıştan içe adeta bütünleşiyoruz ve vatanın her milimine
yayılmış bizler milyonlarca insan adeta ortak bir sofrada buluşuyoruz.
Acılar elbet sonlanmayan ve bir
şekilde hayatı zorlaştıran yine de ummak ve dualarda buluşmak ve gayemiz aynı
bayrağın altında vatan aşkıyla dolu milyonların birbirine de sahip çıkması oldu
mu hüzün bulutları dağılıyor ve devasa bir kar sağanağı adeta gökten yağıyor
rahmet ve umut ve masumiyet ki zor olmasa gerek masum kalmanın imkân dâhilinde
olduğu en başta içimizi temiz tutmak adına el ele vermek hem kulağa hoş geliyor
hem yüreğe.
Hayat bazen renk körü.
Bazense Sağır Sultanın kulaklarına
sahip bir sayaç ama kalp gözüne itimat etti mi insan bir şekilde her şeyi
rahatlıkla algılayıp huzuru da duyumsayabilmekte.
Bir melodi çınlatan kulaklarımı elbet
kar tanelerinin aynı dilde söyledikleri.
Bir renk asılı gök kubbede elbet
beyazın ve kırmızın ziyareti ve de sonsuza kadar dalgalanmasını arzu ettiğimiz
bizler ki bayrağına sevdalı ve işte tüm kâinat da bilirken bizlerin içine
düştüğü bu vatan aşkını.
Yerle yeksan eden insanı, yokluğun
dilinde ve yok olmaya müsait bir varlıkken ansızın hâsıl olan bir duygu
yarınların meali iken bulut bulut yükseldiğim en çok da bir kar bulutunda var
olmanın neye denk düştüğünü yürekten hissetmek.
Yağan kar çok güzel bir resimle
melodinin eşleştiği havada asılı kalan bir ziyafet ve de ziyaret ve eşsiz bir zarafet…
Rengimiz vatan bu gün ve her gün.
Duamız ise sonsuza kadar var etmek bu
coşkuyu ve anlı şanlı bayrağı hep göklerde dalgalandırmak.
Havanın güzelliği aslında bir arada
olmanın muhteviyatı ve bir virüs iken tüm dünyayı tehdit eden ve bizler sevgiyi
ve bir olmayı becerirken asla da sırtı yere gelmez ülkemizin.
Asil bir toprak.
Şerefli bir miras dünden ve yarına
uzanan ve de uzanacak olan bir mevcudiyet…