
Kalem dost mu düşman mi?
Ölülerin s/ulağında geniş acılı
yangınlar…
Belki de bir hurafe mutluluk, o kaygı
eşiğini geçemediğin elemin de ezikliği içine düştüğün Gayya kuyusu ve…
Münferit bir sancı kıyama durduğun
İlahi Aşkın da rotası, başıbozuk düzende mimlenen acılarınla hemhal olduğun
sancı durağı, huzura biat bir rivayet aşkın sancağına yapıştığın ve gözlerini
alamadığın büyük yangın.
Sonunu hazırlayan bir körpe düş’üm
misal ve az sonrasını temenni ettiğim muradın bir kopyası içime serdiğim
ferman…
Ölü yüzünde mevsimin.
Aşka takoz koyan yetim cümlelerin.
Bir de sırığımın ve sağdıcıyım
azınlığımın.
Ölüm kokan aşkın da isyanı var
içimde: affetsin beni Yaratan yürüdüğüm İlahi yolda başımı sokacağım bir koza
belki de münferit şiirlerimden bana yansıyan hüzün ve kaportası çürük hangi gönül
yarası ise yamadığım ve dillendiremediğim gün yüzüyle şakıyan bir rabıta ve
işte örüyorum yeniden saçlarımı ve saçlarıma tüneyen şarkıların da nakaratı
iken içine gömüldüğüm o rugan rotamın.
Sarkıtı eriyen bir buz dağıyım içimde
kazılı.
İçime ektiğim duaların da muradıyım
iklim nazarında bir seyis ben dizginlerken yürek beyanımı.
Ölümlü bir Muradiye altı üstü
kapıldığım rüzgârın nazire yaptığı o rüzgârgülü yine seyyah yüreğimin bulutları,
içimdeki her serpinti ve uyuya kaldığım sabahın da arifesi tüm sakıncalarım.
Anlatmakla yazmak arasında gidip
geldiğim ve muhatabım iken bilinmezlik şiar edindiğim bir ulvi rota sarkacı
sönük gözlerimde bir nota ve ilkel dürtülerin sonlandığı bir rahmet görüp
göreceğim hangi acı kaldı ki, dercesine uyumsuz benliğimle bin bir dereden su
getiren bir şiirin da kabzasında serili çentiğin ilk hecesiyim.
Göğün ara katlarından sızan bir rüya
gibi ve kapıldığım rüzgârın tetikçisi iken gözle görünmez her acıyı bizzat
sayfaya serdiğim belki de ermişliğin bir ön sözü yıkımı önlenemez aslında
kıyamı sonlanmadan sözün de bitmediği.
Bir tahtakurusu belki de kalemi
kemiren ve ben sus, dedikçe söz dinlemeyen yorgun bir yoldaş sözüm ona ereceğim
nihayette kalburüstü benim dualarım az sonra’nı eriminde önce’mi tahliye
ettiğim sözüm ona.
Biteviye ıslıklansa da gözyaşım.
Sağır Sultan ile söz birliği yapan
bir ümmet belki de içime doluşan ve mütemadiyen tepinen bir hurafeyi de azığa
alıp günü birlik bir mutluluğu daha çok görürlerken.
Azametin bekçisi sıfatlar.
Yol bilmez iz bilmez yüreğimin de her
kıpırtısı anlamsızlığa geçirdiğim bir maske adeta sözüm ona mutluluğu diktiğim;
beylik bir cümleyi sonlandırıp benlik bir aktarım iken içimde tepinen yürüğün;
göğü kuşatan kuş sürüsünün ve biteviye kıyaslandığım bir önceki ömrümde tezat
ne ise benliğime sürdüğüm belki sürüldüğüm…
Minvali olmayan bir aksanla
sezilerimde saklı bir gerçeği bazense gerçeklerde takılı kalmış bir yalanı
irdelemeden duramadığım sonunda kapısını örttüğüm bir acıyı daha sahiplenirken
yeni baştan.
Anlamsız ömrün kuytularında özene
bezene yazmakla özene bezene yaşamak arasında nasıl ki ince bir çizgi var ve
ben sezilerim ezilirken yığınla andığım dünlük mecramda ömürlük bir sevdayı
lanetleyen bir aksanla deşerken yaralarımı.
Günümü çöplüğe atıp biteviye
öğüttüğüm nasıl ki gün gibi aşikâr şimdi’mi sonlandırmayı arz ediyorum işte ne
de olsa yarının da dünde kalacağı su götürmez bir gerçek.
İhtimalleri yok sayıp soyunduğum bu
yolda bir mecazı daha içime çekiyorum nimet bildiğim her acıyı misafir edip
yüreğimde sonsuza kadar kuşkanatlarında şiirin, derliyorum yeniden güncemi ve
vakur bir yeti ile tutkunu olduğum duyguların aslında sonumu hazırladığı
gerçeği ile baş başa, duyumsamadan geçecek günün özlemi ile şerh d/üşüyorum
mantığıma ve kalemin sonlanacağı günün özlemine biat kırıyorum ucunu kim bilir
kaçıncı kez, bilsem de dirileceğini saatler içerisinde.
Tıpkı ölümün soluğunu sırtımda
hissettiğim bir gönül yangınına düşmüşken…
Göğün iniltilerinde revnak bir acı;
aşkı bahşeden Rabbime şükürler olsun ki; bu gün de ölmedim.
Aşkın kayıp asasında bir imge olmaya
geldim ve aşkın ucube ferinde bir yıldız olmaktan da geri duramadığım.
Sancılı ömür kaygılı yürek ve ben
bata çıka yürürken hayatın yokuşunda göğe bir terennüm ısmarladım ve Allah’a da
ölüm.
Kodaman düşlerin şafağının
bekçisiyim; içimde mimlenmiş acılar ve söyleyemediklerim…
Tebessüm yoksunu insanların asık
çehrelerinde açmak isteyen bir gül’üm belki de yüzümde açmayı unutan güllerin
son müridiyim.
Aşkın ya da hazanın arka bahçesinde
ve cebimden serptiğim umut tanecikleri aslında adağım da değildi aşka düşmek ve
üşümek Mayısın sıcağında sonunda mevsim de aklını devşirmişken ve tek aklını
devşirmeyen ben kaldım: iki yüzü keskin bıçak ve sefil gölgeler tek muhatabım
olmaya yol alırken gölgemle bile barışık değilken sehere saatler kala.
Bir gömüt olabilirim ya da gürül
gürül akan bir şelale lakin içimde sekteye uğrayan yüreğin o doğal akışı
biteviye kundaklanmakta.
Zararın neresinden döneceğim meçhul
ve geç kalmışlığımla meşhur olduğum bir ömrün de özeti tüm yazdıklarım.
Yazarak değişecek sandım gidişat
belki de yazdığıma k/andım belki de kalem benim hep dostum hep düşmanım iken.
Süzülen iri damlaları rahmetin sadece
Yaratanın şahit olduğu ve içimdeki devingen mekanizma aşkın reşit halinde ben
bir ebegümeci zafiyetiyle göğün bahçesinde bir buluttan diğerine sektiğim.
Sancağım kırık olsa da yürüyorum kör
topal ve zafiyet geçiren hangi duygumsa yamıyorum mütemadiyen lakin görmeyen gözlerinde
dikiş iğnesinin illa ki parmağıma batırıyorum çuvaldızı.
Ahkâm kesen bir evrenin en arkasında
unutulmuşluğumun duasına çıktım bu gün ve sere serpe uzandığım cennet bahçemde
ne yazık ki yine kundaklandı huzurum.
Mevsimdendir dedim, geçiştirdim.
Aşktandır dedim, sustum.
Susmam sadece zaman kaybıydı belki de
boş konuşan bir hurafe olmaktan haz etmedim.
Sararan ayçiçeklerine küskün bir
güneşim ben belki de içimde doğmasını bekleyecek mutluluğun yankılı
sessizliğiyim.
Kurada çıkmasın bekledim adımın bir
zamanlar ve o zaman bile şansım yaver gitmedi.
Sanır mısın ki; çok hoşnudum
kendimden ya da mevsimsiz bir ölüm müdür içimin acısını sonlandıracak…
Tereddütlerimle yaşarken.
Bir tebessüm dilenirken.
Belki de hatırşinas bir yürekte
mayaladığım huzuruma hüzün sapanları atış yaparken…
Sonsuzluğun güncesine denk düştüm
sandım her yazdığımı çocuğum bildiğim aslında içimdeki çocuğu kaleme ve Rabbime
emanet ettiğim.
Kırık hezeyanlar bir de şuuru yitik
şiirler.
Kopçası rahmetin kopuk olsa da iyi
kötü içime yığdığım güzellikler ve ne yazık ki pay etmekten bile aciz.
Sorgulandığım halk meclisi.
Sancılı közünde yüreğin demlenen tadı
yalnızlığın.
Müridi olmakla aşkın münafık bir
güruha ben ne sunabilirim ki ya da benden haz etmeyenlere hala şükran duymam
mümkün mü?
Bu sorunun cevabı aslında evet gerçi
acıların gıyabında ben İlahi Aşka düştüğüm her ezan vakti körüklensem de
içimdeki sızıyla aslında taşan bir isyanı sonlandırabilsem de ansızın,
biliyorum ki tek kişilik donanımımla ne cihana yeterim ne de insanlara ne de
değişimi tetikleyecek bir gücüm var ve bende hâsıl olan değişim takvim
yapraklarını dahi koparmaktan aciz iken.
Gün dönümünde ya da yaş dönümünde
ömrün, kifayetsiz bir mum ısmarlayıp bir nefeste söndüreceğim o titrek ateşi
yine de söndüremediğim divane ateş ve içimdeki yangınla iştigal bir muradımı
daha sonlandırıyorum hicap yüklü bekleyişe gebe bir metne bir nokta koyarken
ama en çok noktayı da koymak istediğim yere İlahi Güç itiraz ederken…
Gidişime minnet duyacağım ve asla ait
olmadığım bir dünyanın çıkış kapısını da gözümü kırpmadan kapatacağım günün
özlemiyle neye yandığımı da bilmezken…
Gülüm canım benim maşallah maşallah diyorum. ..
Destan yazmışsın. ..
Tebrikler. ..?
Var ol canım arkadaşım.
Çok teşekkür ediyorum.
Çok çok sevgimle.
dost güne düşen bu güzel eserini cani gönülden tebrik ederim selam ve saygılar
Çok teşekkür ederim değerli dostum.
Var ol.
Sonsuz selam ve saygılarımlaç
Çok teşekkür ederim değerli dostum.
Var ol.
Sonsuz selam ve saygılarımlaç
Gün birinciliğini kutlarım. Sonsuz sevgilerimle.....
Canım ablam çok teşekkür ederim.
Güzel yüreğiniz dert görmesin.
Hep sevgimlesiniz.
Değerli şairem Gülüm hanım güne düşen yazınizi tebrik ederim sevgiler ?
Canım şairem çok teşekkür ederim.
Sevgilerimle.
Kalem en güzel dost...
Güne düşen bu güzel yazınızı Yıldız Hanım kutlarım. Sevgi ve selamlarımla.
Kalem en güzel dost ve akabinde değerli hocalarımla ve gönül dostlarımla da yolumun kesişmesine vesile oldu.
Çok teşekkür ediyorum.
Sevgilerimle sevgili Nezahat Hanım.
Emeğine gönlüne sağlık kardeşim,selamlarımla.
Çok çok teşekkür ediyorum kıymetli ağabeyim.
Ömrünüz çok olsun.
Sonsuz selamlarımla.