Bir yalnızlığı paylaşıyorum içimin engebelerinde saklı ölü şehir ölü ışık ulu reis ve maviden mintanı göğün…

 

 

 

Ah, körüklenen iç açılarım neyse tuttuğum mesken

Edimlerde saklı bir rahmetim ben.

Ölümsüzlüğü telaffuz ediyorum

Oysaki döner de döner başım

Yüreğin minvali

Akasyaların açtığı bir ilkbahar güncesi

Mevsimin matemi

Yüreğin akan rimeli

Düş gücüme müteşekkir bir fani olmanın bedelini

Ödüyorum şiirlerle.

 

Delişmen rüzgârım ben

Devingen evren ve hasretin

İç cebinde saklı bir mektubum

Henüz bana ulaşmadığı için

Sormayın sakın ne yazıyor diye içinde

 

İçim bir hoş olur gece indi mi şehre…

Uluyan köpekler

Aşkın rahmetinde saklı tasviri gecenin

Meltemin matemi

Matemin iftihar ettiği sıra dışı bir imge

Pabuç kadar dili öfkemin

Hali hazırda şerh düşülesi

Bir diyettir ödediğim

Açlıkla geçen ömrün külfeti bilmediğim

Tokluk mekanizmamda saklı

Maneviyatın teselli ettiği

Her gece atladığım nice öğün

Övündüğümdür iradem

Suyu bile yasaklı kılmışken

 

Sudan sebeplerle susamıyorum

Susuzluğuma iyi gelen nice dua ve Yasin

Şakıyan kumruya dokunamıyorum

Laneti kovaladım az evvel

İçimin uyruğunda saklı adeta kâhin

Efkârımı deşen

Elem kuşlarından sorun beni

İzafi olsa da rotam

İman gücümden sapmadım bir an

Tökezlediğim şunca çukur ne ki?

 

İçine düştüğüm gayya kuyusunun o afaki çeperinde

Bodoslama daldığım

Bir taşı atan hangi deli ise

Veli olmaya meyletmedim ben

Yine de takdiri İlahi

Yoksa an itibari ile ayakta kalır mıydım?

Hele ki demir attığım o liman

Maviden cübbesi yüreğin

Sultanlar gibi karşılandığım gecenin

Kıracı

Aralıksız nöbet tuttuğum da değil yalan

İstişare ettiğim sözcüklerden arda kalan

İyi de ben henüz ne söyledim ki?