Hangi düşün tebessümü göğü bölen bir
açıyla eşleşen acısız geçmesini dilediğin ömrün özeti mi yoksa kifayetsizliği
içindeki seyyah yüreğin…
İkramı ise ömrün belki de portatif
bir idam sehpası, yana yakıla közünde saklı umudu serptiğin kadar evrene özgürsün.
Mutunsa saklı tuttuğunuz, nuruna
vakıf ruhunda saklı o bitimsiz ufkun saltanatı taşar da taşar bentlerden ve
aykırı yakalarda saklı tuttuğun sinene konar gün ışığı.
Ayın yakamozudur nöbet tuttuğun.
Yalnızlığına vakıf sefil gök kuşağı.
Bir gizin bir nefesin asaleti
Dem tuttuğun kadar dertlenirsin
Sevgiyle yol almaktan başka çare yok
ki.
Sezilerin ise sırlara dönük yüzü
İlahi Aşkın
En çok çeperinde yalnızlığın
İlahi bir rüzgârdır esen sessiz
ruhuna
Dökülen her zerrendir hani
Şaşkın mizacına yakın ve yatkın.
İzafi bir buluta düşer de yolun
Düşer de düşer yaş gözünden usulca
Beklediğin hiçlik
Varlığına katıktır serap
Gizinde evrenin
Sol yakasında saklısın şehrin.
Sağdıcı mı umutların?
Yoksa efkârı mı gözünle daldığın
Dalamadığın o son ki
Derinlerin teamülü bir gülücük
Sığındığın Rabbindir illa ki sana
sunduğu tevafuk.
Bir göğün ayracı
Bir aşkın nazı
Bir de acının bitimsiz nakaratı.
Pür nakıl dökülür şahikanın kanadı
Pür neşe sindiğin kadar dününde
İlla ki saklıdır için mazinin na’şı.
Uyumsuz ve renksiz
Makberin fısıltısında yenik düşen bir
nefersin
Issızlığın müptelası
Aşka düşkün mizacınla
Yıldızlar saklı gözlerindeki bitimsiz
dünyada
Varlığından kayan bir dilek
Direndiğin kadar hayata direttiğin
tek hedef
Elbet huzura dönük bir rehavet
Göğün sarkacı.
İndinde aşkın sadece bir noktasın
Sadece sevdiğinde coşan
Sevilmek elbet bitimsiz niyazın
Yeter ki kabul gör Allah katında
Simanda sinende
Aralıksız çalan melodi
Bir yandaşsa sevginin muhabbeti
Sarmalında hidayetin
Aşkla beslenen bir fanisin işin aslı
Dokunmaksa en tepeye
Başını yasladığın niyazın ve sabrın
verdiği dirayetle.
Teşekkür ederim