Düşlerimin sağanağında hala yanmaya
devam eden bir yangınsın ve aşksın sen aşina Aşiyan yollarında seken
kalemimsin.
Dikişlerim attı belki de dilemmasıyım
ömrün göğe açılası bir pencere ve işte kilitli yüreğimden etrafa sıçrayan
kıvılcımsın ve de feveran ettiğim kadar da feri sönmüyor bu aşkın.
Matemimle yolcuyum ben.
Mahremimdir sevdan.
Mizacımsa özlem ve imkânsızlığın
çeperinde saklı bir hezeyan.
Aşk tutulması ise güneşi de ayı da es
geçen pas geçen ve zemherilerde ölümle kesişip de yolum ölmediğim kadar da
öldüremediğim hassasiyetim bir o kadar mahcubiyetim…
Gözlerinde kayboldum o gün bu gün.
Şakağıma dayalı kalemin de
inhisarında şafak sayıyorum asker yolu gözleyen ailenin de iftarı iken sevecen
bir iklimde raks eden yüreğim.
Tinimdir aşk.
Titrimdir özlem.
Ötenazi yaptığım mantığım ve şecerem
ve seccadem.
Yalnızlığın kelamı ve selamı ile
tutuşuyor yüreğim ve miski amber kokan huzurdur peşini kovaladığım cennetim.
Mimarisi ömrün sevdalı semazen ve
göğün turuncusunda saklı adeta gövdem.
Dilaltıdır cümlelerim.
Dipsiz bir özlemde saklı
mevcudiyetim.
Bildiğim ne ise bilgim dışında bense
yüreğimle akla zarar bir imbatım.
Nefesimi tutuyorum günde kaç bin
saniye.
Göğün de nabzını tutuyorum uğruna
sökün ettiğim yüreğim.
Gölgemle yeni barıştım ve
güvertesinde ruhumun, can simididir sözcüklerim.
Pastel renkli bir gece ihbarım
Tanrıya.
Perakende cümlelerim oysaki toptan
sevdim ben seni ve işte tek lüksüm hayal dünyam.
İmbat gecelerinde bir imdat çığlığı
içimden geçenin de alt yazısı ve teftiş ettiğim ter gök ve asılı kaldığım İlahi
Kudret.
Menfi müspet yaşatırken insanlar
duygularını bense duyumsadığım kadar coşkuluyum ve çoğu sözcük bir kehanet
babında kemirir de kemirir kalemimi.
Kaybolmaların müdavimi yasak sayar
gibi yaşadığımsa yalan değil ve geç kaldığım kadar aşka ve kendime kibar bir
reveransla kucaklamaktayım ben aşkın yalnızlığını.
Dip dibeyim hüzünle.
Diviti tükenmek de bilmedi gitti
sözcüklerin ve foyası ortaya çıktı gecenin bir parmak bal çaldım kaleme sonra
da öğüttüm gitti koca ömrü hibe ettiğim duygularım ve tevazu yüklü varlığımla
bazen temcit pilavı gibi sayıklıyorum.
Kendime küskünlüğümse son buldu: ya,
sana?
Matemin nüksettiği, meltemin üşüttüğü
ve Hazirana yaraşır bir yağmur ve arayış benimki her teftişe çıktığımda hayatı
tefrikasını sunuyorum bilinmezin insanlara ve insan olmanın saygınlığa
meylettiği illa ki saymalıyım hayatı ve insanları ve sayamadığım kadar
sonsuzluğun şerh düştüğü en tepede takılı gözlerim.
Bir minvalse yeni gün.
Dolan miadı belki de dünün.
Gün yüzlü seyyah sözcükler ve aşkın aksettiği
bazense arşı alaya çıkan coşkum ve heyecanım ve işte tetiklendiği kadar yüreğim
tekmil veriyor evren.
Miyop gözlerinde gecenin şafaklar
sayıyorum ve elbet saymanıyım duyguların.
Mefkûresi aşkın kaybolmaya ramak kala
nükseden bir dua ile erdiğim nihayet eremediğim hidayet belki de dünün nalını
topluyorum ne de olsa seyisiyim aşkın ve özlemin.
İri puntolu bir yalnızlıktır benimki
ve hala yetinmeyi bilmediğim elbet severken.
teşekkür ederim