
İnsanlik yemi̇ni̇
Öznesi olmayan bir yalıtılmışlığın
faili ve bir düş küresine hapsolmuş şerbetli suretler devasa deliklerinde ruhun
kanaviçesi ömrün ve safi yalnızlık.
Hükmeden deyişler var… sefil
tanrıları var öykülerin bir de öykündüklerine toz konduramazken bir laneti
dillendiren kuşlar var kuramların da canı cehenneme.
Seziler var kalp ritmine uyumlu
oysaki o kalbi hasta belledi insanlar.
Hasta addedilen beyinlerin tek özrü:
herkesten fazlaca düşünmek bir de fazlalık başlığı altında açılan o kayıt tıpkı
sandık odasına konan eski eşyalar gibi elbette zafiyeti nükseden sıradanlık
sıra dışılığa bir hikmet gözüyle bakılması gerekirken…
Göz ucuyla satırlara nazar ediyorum
ve kayıp düşüyor hercai duygular üstelik minvalinde öykülerin serzenişler
dilleniyor düş gücü ile pazarlığa oturan bir tanrı gibi insanların her birinin
tek tek kendine atfettiği oysaki Tanrı sadece bir tane ve içimdeki teyakkuzun
da tek şahidi.
Firar etmek çok olası ve figan
eylemek sanrılar durağında geçit vermeyen bir yol gibi ölümün gücüne yenik düşmek…
diyenlerin yalancısıyım ne de olsa muteber bir ölü olmayı başaramadım henüz.
Detaylarda kaybolan o kocaman resim
ve işte ölü kuşun kanatlarına doğan güneş oysaki az sonra şehir çöplüğüne
uğurlanacak ve yeni bir kayıt daha imha edilecek hem yetmez mi bunca canlı,
bunca isyan… bir eksik bir fazla… hak getire belki de bir imla hatasından
ibaretiz her birimiz düşkünlüğümüz illa ki dünya nimetleri.
Sözcükler fazla imalı tıpkı ait
oldukları insanların nefsine hükmedemeyip farazi ömürler sürdükleri ve
mutluluğu mütemadiyen perçinlemek istedikleri her yeni ihtiras aslında onları
uçurumdan aşağı itmekte.
Perdeli gözlere konan bir uç uç
böceği belki de kanatlarında aşk takılı; kanatlarında avam gölgelerin fink
attığı ve cesur söylemler dile gelip de gerisin geri kaçarken.
Bir açmaza girmekse hepi topu sağ
çıkmak da önemli o savaştan ve duyguların çapraz bağlantılarında düşünce odaklı
her his aslında yarına mezar teşkil eden bir boşluk kimine hoşluk olarak lanse
edilen ve suretlerin yanılgı yüklendikleri ve şimdi şefaat bekçileri
düdüklerini öttürecekler ve tüm ölüler sıraya dizilecek belki de okuduğum
romanların ertesidir ölüme kucak açan bir renk gibi cinsiyetimi ve kimliğimi
sonlandırdığım ve insanlık yemini ettiğim…
Daha çok sevebilme ihtimalim var madem…
sırası gelen çekip gitsin gözümün önünden ve tüm dirayetim sınanırken acılar da
körükleniyor ve makul bir hoş görü dillenip de… elbette kimse asla yola
gelmiyor, gelmeyecek de üstüne üstük yoldan çıkanların sayısı her geçen gün
çoğalıyor: kimi günü tasfiye ediyor kimi ise aşkı sonsuza kadar tahliye ediyor.
Kurşunlandığım doğru.
Sağ çıktığım da bu savaştan.
Oysaki günü bölmüştüm ben hezeyanlara
sonra da mutluluk b/içecektim ve tüm özrümle ithaf ediyorum sakladığım öznemi
sonra da kocaman bir es veriyorum düşçü kimliğimden gerçekçi bir varlığa
dönüşmem akla zarar bir yenilgi ne de olsa doğrular ve gerçekler mutsuz kılıyor
beni.
Azat edilmeyi bekliyorum, desem yalan
olur lakin sükûnetimi koruyorum ve şiirler dipçikleri ile yaralıyor duyguları
ve duygular da şiirleri. Oysaki tüm şairler ölü ve ben sağ olduğuma göre bir
şair değilim belki de bir düş simsarıyım şiir başlığı altında ruhumu
pazarladığım sözcük cennetinde uçuşan bir periyim tüm imla hatalarıma yeniden
şerh düştüğüm ve esefle kurşunluyorum her yazdığım dizeyi.
Muhatabım keramet.
Yazgım kefaret.
Varlığımı kefil verdim ben sonra da
soyuldum soğana çevrildim o da olmadı giyindim yeniden ve düşler doğurdum
geceye parantez açtığım hatalar g/ördüm ve kaydı kuytu olmayan kimlikler
yarattım ihanet ettiğim içimdeki çocuktu her seferinde ve gözlerinde hep
parıltı saklı bir muhabbetle bu sefer öldürdüler hayallerimi üstelik o sanrı
b/atağında öykünen cahil imgeler biçtim ben şerefine içtiğim bir bardak zehirde
örgülerini çözdüm o yalnız ve sefil çocuğun.
Daha fazla yanamaz canım.
Anamam da artık dünümü.
Yarınlara göz diktim asaletimi ektim
cefa biçtim madem…
İhanet ettiğimden fazla kendime paye
verdiklerimle istişare ettim yalnızlığımı ve ses etmediler.
Kendi düşen ağlamazdı madem.
Hâlbuki bir düş’ten başka bir şey
değildim ve şimdi uğurluyorum kendimi karanlığın tevazu yüklenmiş sırtında bir
aydınlık yüz olmaktan başka amacım da yok iken ve aydınlatmak adına yarınları o
cılız ışığı ile yüreğimin daha da çok sevmeye ant içtiğim en çok da kendimi…
dost güne düşen bu güzel eserini cani gönülden tebrik ederim selam ve saygılar
Tebrik ederim gün seçkisini arkadaşım sevgilerimle...
Kocaman bir merhaba, sevgili Melek.
Hayırlı akşamlar arkadaşım.
Çok teşekkür ediyorum güzel yüreğine.Sevgilerimle.
Eksik olma arkadaşım.
Değerli Seçki Kuruluna çok çok teşekkür ediyorum.
Var olunuz.
Hâlbuki bir düş’ten başka bir şey değildim ve şimdi uğurluyorum kendimi karanlığın tevazu yüklenmiş sırtında bir aydınlık yüz olmaktan başka amacım da yok iken ve aydınlatmak adına yarınları o cılız ışığı ile yüreğimin daha da çok sevmeye ant içtiğim en çok da kendimi…
Yüreğine sağlık arkadaşım sevgilerimle...
Güzel yüreğine çok teşekkür ediyorum canım arkadaşım.
Hep hep sevgimlesin
dost emeğine kalemine yüreğine sağlık selam ve saygılar
Sağ ol dostumm. Selam olsun