Tekil düşlerim var benim en çok da
takılıp yere düştüğüm.
Göğsümde saklı derin kesikler bazen
sevecen bazen yaralı.
İfa ettiğimden ötesi sessizliğe
namzet
Bir düş perisi, perişan varlığımın
ambarında gagaladığım
Gülüşlerim dünde saklı
Nazenin coğrafyası yüreğimin:
İklimlerse şahidim…
Bazen bir rüzgâr olduğum
Bazen bir rögar kapağına takılmış
ayaklarım
Yol bilmez iz bilmez:
Yoldan çıkmış insanları bile
sevebildiğim
Saygınlığın nazarında kararan göğün
müdavimi
Bir kuş misali
Sektiğim tek tek yürekte saklı keramet
Bazen sönük coşkum bazen solgun
Yalnızlığıma kat çıktığım heyecanla
Eziyet denilenleri dahi meziyet
bildiğim
Aralıksız kendime yüklendiğim.
Yanık ucunun da önemi yok artık
mektuplarımın
Kimisi ulaşmış olsa da adresine
Tahakkuk eden vergi gibi
Merakla beklediğim cevabı her birinin
Elbet acımın rozeti her biri göğsüme
takılı
Yakası açılmamış esprilerden uzak bir
iklimde
Saygın olmanın nazarında
Sevecen ve tutkulu her imge
Lafügüzaf olsa bile bazıları
Sözcüklerimi şekillendirdiğim
duyguların
Alyuvarına sökün eden aktan
hayallerim.
Harap bir evden öte
Tadilatını yaptığım kıyısı köşesi
Çocukluğuma namzet ne çok anı
Andaki mevcudiyetim
Bazen kaybolmuşçasına dünya denen
coğrafyada
Oysaki dünya saklı en derinimde
Devri âlemi hayallerin
Gerçeklerin bıçak gibi kestiği
bileklerimden
Dökülen sözcüklerdir kan yerine.
Dişlediğim bileğim:
Elbet o eskimeyen ve değişmeyen
zamanın tecellisi
Her baktığımda diş izimin gösterdiği
vakti
Soyut bir dünyanın tam da göbeğinde
Yer aldığım mizansen
Hala çocuk olduğum bazense
kaykıldığım eksen
Devşirme acıların verdiği buyruk
Bazense peşime takılan bir kuyruk
Bilemediğimse uyruğu kayıp
gölgelerden neyse düşen payıma
Ah, uydurduğum bir hikâye olsaydı
keşke yaşadıklarım
Yaşaran gözlerim
Yeşeren bir çiçeğin değdiği
En kırılgan iklim olduğumu hala
anlamadı insanlar
Kırıldığım yerden yeniden
filizlendiğime dair
Bir kanıtıdır elbet yazdığım her hikâye
her şiir.
İzbelerde saklı gölgelerden nicesi
zarar
Verirken yürekteki titreşime
Mağlup geldiğim şu ömür
Ve ne çok insan ne çok kibir
Kibar eşrafıyım oysa ben duyguların
Hitap ettiğimse devinen cihan
İnsanların beni benden dahi uzak
kıldığı
İçine düşülesi bir tuzak olsa bile
yürüdüğüm yol
Baş koyduğum kadar umuda öykündüğüm
nice hayal
Gerçek olansa benim gerekçelerimi
sunduğum
Gaipten gelen bu sevgi ve coşkuyu
Sığdıramadığım kadar
Sığındığımdır her yeni gün her
başlangıç;
En çok da kendimi kandırdığım değil
asla yalan.
Lakin tutunmak zorundayım ben hayata
İbresi çarpık bir gülüş belki de
iklimde saklı rüzgâr
Savrulduğum ve de savunduğum
nazarında yaşamın
Köküme sadık güleç bir çiçeğim ben
Koparılması an meselesi
Ve işte kopamadığım âlem inhisarında
sevginin bil mukabil
Demeyi unutanlardan da olmadığım
nasıl da aşikâr
Küskünlüğümse hayal gücümün de
ötesinde
Yoksa mümkün müydü kaldığım yerden
devam etmek…