Düş ekinleri, azizim hani aşkın radarı iken hayaller ve özlem…

 

 

 

Dikilesi yaraları var cihanın bir de dilemması hüznün.

Müşküle düştü mü insan meşgule verdiği iç sesi.

Maviden örtüsü göğün

Mantığın izafi çöküşü:

Ve duygular ah, hicranın

Kalesi

Enginlerde seyreden

 

Müptelası olduğumuz aşkın arka bahçesi

Bazen batak

Bazen atak geçiren yürek

Muhtırası evrenin

İbaresi ateşin

İçimizden taşan kıvılcım

Beli bükük insanın

Ne zamanki çok sevse derinden

 

Huzura biat ise gün

Gecenin perçeminde saklı döngü

Hüzünle yerle yeksan olmuş insan

Sevecen kalbin hüviyeti

Siması mı tanıdık yoksa o yabancının?

 

Hani, gaipten gelen

Hani, huyu kurumayan asalet

Zemherilerde asılı kehanet

Alyuvarı yüreğin

Akında saklı insanın

Alnı nasıl ki pür-ü pak Allah katında

Ve işte cebelleştiğimiz dünya

Rüzgârın kat ettiği boşluk

Günü b/ölen seyyah düşler

Gerçeklere itimadı insanın

İman gücünden doğan bu aşkın firakı

 

Dünde kaldı acılar, azizim

Kukuletası göğün

Yerkürenin çizmesi

Bata çıka yürümedik öncesinde

Çocuktuk ve şen

Büyüdük de kemale erdi mi sahi hüzün?

 

Müptelası olduğumuz

Müdavimi yüreğin kor hecelerden ibaret

Kör noktası cihanın

Kör kütük sarhoş şair ve kalem

Aşkın masum fıtratı

Aşikâr işte aşikar, azizim

Gönülden selamı varlığın

Kelamı da bitimsiz şairin

İman gücüne ve Rabbine sadık her zerresinden

Sökün eden hicran ve de umut

Kayrası evrenin

Kaybolmak ne ki kayıpların yanında?

 

Ve işte vakıf olduğumuz kadar engin aşka

Şiarı yüreğin

Mutlak ve tek Güç, Rabbin varlığı

Müzmin ruh münasip bir dille

Sevdikçe insanları

Koştuğumuz tek makam

Aşklardan İlahi olan

İbaresi ruhun

İman gücünde vuku bulan

Umudu saklı tutan her insan

Yaşadığımız kadar da seveceğiz

 

Eklem yerlerinden şiirin yeniden doğacağız

Sevgiyle kat çıktığımız, azizim

İki cihanda da aziz ol

Huzurun adresi hüznün müdavimi

Her yüreği koruyup kollayan Rabbine âşık

Katıksız ve sınırsız bir yol bu

Sonsuzluğun doldurduğu ufku

Bahşeden nasıl ki Rabbi âlemin

Münazara ettiğimiz vicdan

Kutup yıldızından doğan bir ışığın

Çok sonrası

Nasıl ki aydınlık kılan geceyi

Gün yüzlü sevda

Geceyi şiar edinen şair

Tutulmadan da nutku

Hep ama hep sevmedi mi?