Card image cap
Hi̇çli̇k sanrisi

Yalnızlığı b/ölüyorum satırlara:

Uzandığım kadar mutluyum

Uzaklara yığdığım yakın kılan selamlarla

Bohçamda saklı tutuyorum güneşi

Yalıtılmışlığın efkârında dem bulduğum;

Yıldızlardan alıp da dökülen tozlarını

Ruha serpiyorum ulvi bir seslenişte

Huzura tapan gölgelerden neyse

Payıma düşen laneti.

 

Bir tılsımdan yana kaygım

Bir terennüm belki de ömür boyu kaybım

İhtimamla severken

İllet bir çığlıkta eriyen yürek sesimi

B/anıyorum,

Dokunulmazlığında ufkun

Sefasını sürmekse aşkın

Kan damlayan göğe tutkum

Endamlı bir serzenişle içime kıydığım

Her kırık heceyi

Bir gülün endamı ile dikiyorum söküldüğü kadar

Yüreği.

 

Hamt ettiğim her zerremle

Kapışan bekçileri evrenin

İblisin serdiği cinneti

Sırtlanıyorum pervasızca

Bir toz bulutunda yaşamak neymiş edasıyla

Kayramda hüzün;

Kalbimde noksan kayıp mevsim

Kardığım ömrü

Tütsü yaktığım bir sergüzeşt beste işte

Mağlup düştüğüm.

 

Yerli yersiz nice derdest hükümle

Soluklandığım ansızın

Ufkumda pekişen cennetin tahayyülü ile

Görmezden gelindiğim bir hiçlik sanrısı

Duvarlardaki yaldızla bezeli gölgemle

Tuş ettiğim hangi yarım hikâye ise

Serpildiğim biteviye.

 

Nutku tutulan belirsizlik

Nasıl da eşlik etti, dercesine.

Haykırdığım yarım yamalak

Sevip de içime kapandığım nice tuzak…

 

Bir sevda ki yüreğin kıblesinde tutuşan

Nankör bir eda ki;

Yarama bastığım her imleç

Kaçırırken gözlerini içimdeki hıçkırık

Taşkın bir fani tasası ne ise

Deryalarda uçuşan öbek öbek

Ket vurulduğum yerli yersiz

Zannına düşkün belki yüreği kabarık

Kapıldığım her rüzgâr örterken acıların üstünü.