Hangi rengin uğultusuydun ve hangi düş’ ün gerçeği? Bir sözcükse yontulan kalbimdi yaralan ve yamalı iklimlerde bir ileri bir geri gidip geldiğim.

 

 

Matbu bir yalnızlıktan ibaretti mevsim

Nefsi ölü, yaprakların kimsesizliği

Anı yüklü dünün haiz olduğu nice öğreti

Kulağıma küpe, baba yadigârı

Hazana müptela acıyla yuvarlandığım yokuşun mizacı

Dikti çıktığım

Diklendiğim kadar hayata ve zalime

Müphem kimliklerce kundaklanan nice mazlum

Göğün şarlatan rüzgârı

Bir emare olsa ne ki

Her yenilgiye düştüğüm yarılanan ömre kıymet biçen

Başa aldığım masalın ibaresi

 

Manidar bir düş’ tün başa aldığım, bir gülüşün daha sonlandığı.

Kesif sessizliğin ibaresi

Aşka namzet

Soytarı sessizlik ve semazen yürek

Göğün mantığı nasıl ki sonsuzluğa denk düşen

Makul olansa beklemekti

Beylik bir esinti olmasa gerek

Rüzgârın kürediği her yaprak

Mimlenmiş bir kere güz

Üzüntünün dergâhı sessiz ve boş yollar

Gece henüz inmişken şehre

Bir amblem belki de paravan sözcüklerden ördüğüm

Labirent

Bazense asılı kaldığım gök kubbe

Her halükarda ıslıklandığım üzerine serildiğim rahle

 

Peyzajı ölümdü belki de gün bitiminde sararan güneşin

Ahenkli ışığında saklı olası serinlik

Yerkürenin edası

Yalnızlığınsa sürdüğüm sefası

Hazan reçetem şiir

Şiir reçetem şehir

Ve hızlıca geçerken ömür

Sürüldüğüm bir iklim

Arka bahçem sonbahar

Yüzümü yalayan sevdalı rüzgâr

Tünediğim bir kovuk

Kâh ağaçkakan kâh kalem kakan mizacım

Sürgülediğimse yüreğim

İçinde saklı sayısız dehliz.

 

Delip geçen gözlerimi

Bir makas gibi yüreğimi:

Ortadan kesen dilemması yalnızlığın

Sarp kayalarda unutulmuş bir çakıl taşı gibi

Peşimden sürüklenen bir yapraktan hallice

Uyarladığım neyse hayata belki de tam tersi…

 

Gerçeklerin hayal

Hayallerin gerçek olma ihtimali

Sürgündeyim sinemden sökün eden

Hüznün güftesiyim şiirler eken

Mevsimin rutubetli sesi

Şiar edindiğim varsa yoksa umut

Saklı tutulası devasa ve yorgun bir bulut

Hala ç/ağladığım hala sırtını sıvazladığım

Bir sözcükten dem vurup

Vurgun yediğim ömrün girift hazinesi olsa olsa

Seken yürekten diğerine.

 

Sarkan pervazında ömrün

Saydam ve şeffaf ruhum

Mizacımdan dökülenlere serdiğim

Sözcükler salkım saçak

Sükûtum iman gücünde saklı

Nazenin bir gölgeden çıktığım yola

Vardığım yine kendim

Kendimden yoksun geçen yıllarım ve kayıp kimliğim

Hiç bu kadar yakın olmamıştım umuda

Elbet yarınlara Allah kerim