Ufaltılmış bir öğün gibi aşk ne de
olsa vebası diye addedilir sevmek bazen yaralı yürek bazen yamalı bohça o en
muteber esintide kaptırıvermek kendini aşkın hulasasına…
Her insanın bir hikâyesi vardır
Ama her hikâye tek insandan ibaret
değildir…
Yüreğin mafyası üzünç dolu ömrün
neşrinde fısıldar
Kalem, aşk diye diye yarılar da
hayatı
Ne de olsa aşksız yarım adadır insan,
meali şiir
Kokan her dürtü ve ölüm güdüsü ile
serilir toprağa…
Bir günü daha devirdim, azizim:
Azat edilesi bir mevsimde biçtiğim
duygularla ördüm
Ben bu afaki yüreği.
Azımsanansam da azımsamadığım insan
ve sevgi iklimi
O en muteber duygu ki
Bir fısıltının ansızın nidalara
dönüştüğü…
Sözcükler efsunludur, azizim:
Sahi, sen bizim oralardan hiç geçtin
mi?
Geçimsiz addedilir ruhum gel gör ki:
Mevzu bahis aşksa eğer aşina bir
seste
Aşikâr aşkın güneşinde eriyendir
kelimeleri.
Sevgi biçtiğim şiir içtiğim
Bir yanılgı ötesi hem hemhal olduğum
Bir yenilgi sonrası kendime düşman
kesildiğim
Her renk her insan her iklim
Eşleşendir yüreğim
Sarıp sarmaladığım bir bohça
Ötesi yok işte:
En işveli derya
Lakin kum misali dağılan
Tuz misali aşk olmadan yoktur anlamı
hayatın
Bir kâşif ise âşık
Debdebeli de bir maşuk
Makul olanı arama
Muktedir olanla eşleş
Muzip bir tınısı varsa eğer ki yaşamın
Elbet aşkın kat izinde saklı
Kat çıktıkça hüzne
Özleme bandığım
Kıtlıktan çıkmışçasına da sevip efkârlandığım
Bir huzmede göz süzen en ılıman
iklimim, azizim
Sözüm de sitemim de kendime
Kimliğimi kaybettiğim o ilk gün
Kayıp ilanı verdiğim bir yürek
dokunulmazlığın
Titrinde
Titreyen ellerim tırnaklarımı
geçirdiğim
Ne çok evre
Mıhlanıp da kaldığım bir izlekte
Saklı feryadım
Ama sessiz ama derinden
Ve fakat aşkın ibaresi iken
Dinmek bilmeyen o özlem
Zanlar bizler için
Zamlı tarifesi sevginin
Ziyan ettiğimde koca ömür
Telafisi yok elbet gidip de geri
dönmeyenin
Bir başıma kaldığım o lahza
Efkârı dinmeyen bir alametifarika
Endamı mı sevginin yoksa bir fısıltı
mı
Yüreğin teklediği günbegün
Endamlı bir vaveyla
Yüzü suyu hürmetine aşkın
Varsın ruhum da çıksın ıskartaya
Hazan ve hüzün ve devrik ömrüm,
azizim
El aman demeden geçiş hakkı tanıdığım
Kâh z/afiyet kâh selamet
Özümle güzüm
Gözümle közüm
Ahvali kayıp mısralar
Şiirlerse bıçkın
Şivesi ölgün bir günde demir aldığım
Dert aldığım
Yaş aldığım
Yas aldığım
Yankısı duyulur ta nereden
Bir tebessüm
Bir terennüm
Güftesi varsın olsun ölüm
Nemalandığım şu s/onsuzluk denen âlem
Üstüne ant içtiğim
Ardıç kuşu göğün
Anka’sı dünün
Yarınlar ve kalan yarım
Aşkın tümlediği bir isyan
addedilmesin asla şiir
Kalem nasıl ki asam
Asi/l bir rüzgârdan ötesi değilim
Ölümlü bir nazire
Ölümsüz bir kıble
Ölümüne sevdiğim…