Unutulmuş bir düş’ ün perçeminde saklı sözcüklerim bazen bozguna uğradığım bazen yalın ayak ruhumun peşine düştüğüm.

 

 

 

Bir mozaik ki yaşamak dermanı yok bazen günün

Derdest olmuş ruhumun sökükleri

Gıyabında sevginin peşine düştüğüm umudun feri.

 

Ah, hazan bohçam

Ah, sevdam kazan kaldıran

Bir yeniçeri gibi isyanım

Devşirme düşlerimde saklıyım

Bende saklı mevsimin narı nuru

Yüzü suyuna hürmeten aşkın

Dokuduğum tek tek şiirleri bazen

Nutku tutulan kalemim

Mütereddit varlığına esefle söylendiğim

Yine kendim yine iç sesim

 

Arazı ruhun

Arazi olmuş mutluluğun

Afaki bir coşkuya kapıldığım ansızın

Sızıp da kaldığım dizelerde sızlayan

Yüreğimi solduran kim bilir kaç bakiye

Dünden sarıl ruhta

Hazan bohçamda da kayıtlı döktüğüm yapraklar

Ve gözyaşı

Asası aşkın

Bazen kala kaldığım o şaşkın

Gözlerimden s/üzülen yaşı yasa bildiğim

Yasında saklı ümidi kolladığım

El pençe divan durduğum elbet yazgım

Yazamadığım kadar alın yazımı

Alnımın akıyla sevgiyle yazdıklarım.

 

Yâd edilesi bir muhtıra

Ve işte güneş tepemde

Ensemdeki esinti

İçliği sözcüklerin bir bir dökülen

Yaşıma muhalif bir neşe ansızın

Boca ettiğim gök kubbeden

Ve sarmalında bilinmezin

Niyet ettiğim yarınlar

Devre dışı kalmış şebeke sistemi

Sözcüklerden ördüğü nice yelek

Aşkın da kazağını giyip ısındığıma delalet

 

Ve işte o rüzgâr, koylarda saklı

Koynumda kalem ilan ettiğim aşkın tek maruzatı

Var madem

O halde özlemi de sevgiyle dikmek gerek

 

Hızması gecenin

Hınca hınç yüreğimde saklı sevdiklerim

Bir mimoza bahçesi ise şiir

Sarıpapatyalarla da örtün o halde kabrimi

Ve gül mizacımla diktiğim güfteler

Yıldız olmanın da meali iken yüreğime tersten esen bazen

Arşı alaya çıkan coşkuma sadık merhem olsa olsa

Sevgiyle d/okunduğum her hece yine benden bir parça

Parmak izimde saklı hüviyetim ve kalbimde

Tevekkül yüklü ruhum ve metanetim