
Hayati eve siğdirmak zor deği̇l
Sözcüklerin, bir cumhuriyet kurup
bağımsızlığını ilan ettiği gerekçesi ve çaput bağlı imgelerin teyakkuzu ile
dikenini kendine batıran mahcup bir çiçek elbet efkârın da ön sözü ne de olsa
muğlak duyguların akışına bırakıyoruz hayatın ta kendisini ve önemsenmediğimiz
kadar da içerliyoruz ne de olsa göğün temennisi her başımıza gelen ve
tereddütsüz kabul ettiğimiz de bir yenilgi.
Konuyu tayin etmek adına dümeni
kırıyorum ve aralıksız temizlik dilediğim sağanağın damlalarını bile tek tek
yıkıyorum demek oluyor ki; ömrün tek düze gidişini sonlandırıp cümleten
temizliği taahhüt ediyoruz gerçi geç kalmışlığın verdiği mahcubiyeti de
kundaklarken kimi insan.
Yetilerin de teyakkuzda olduğu ve
yetim mizaçlı şiirlerde aradığımız o baba modeli aslında inancımız ve tüm
güvenimizle sığındığımız az sayıda insanın da soy ağacında parlayıp duruyor
elbette Allah’tan sonra içimizi açtığımız ve insan olmanın bilincini yok sayıp
sınandığımıza delalet sivrilen hüznümüzle köklerimizi saldığımız şu kıyımda,
kıyama durmanın verdiği ümit ve huzurla.
Sözcüklerin patavatsızlığına binaen
her birinin kulağını çekiyorum ve bu güne kadar ne varsa kulağıma küpe ettiğim
bir salınıyorum ki kulvarında ümidin; yol ayrımında gidişatın ve her halükarda
iyilik ve güzellik dilediğim.
Minnet etmediğim ki şükürler olsun.
Milat bildiğim elbette kalemin
kıymetini anlayıp tüm açık yürekliliğimle kaleme almaya çalıştığım ve tam da
miadı dolmuşken sezilerimin volkan gibi püskürtüyorum duygularımı üstüne üstük
tüm dünya ile aynı kaderi paylaştığım ve evet, her birimiz inzivadayız gerçi
kendi açımdan çok da değişen bir şey olmadı hani hele ki evcimen ruhumla
arındığım tüm sıkıntılar ve kötülükler en azından Allah katında kabul gören bir
insan olmanın verdiği inanç, çaba ve özveri ile ki yapabildiğimden de fazlası
aslında an itibari ile önümde uzanan yol.
Yol kaça ayrılıyorsa artık ne de olsa
kaderin sunumu.
Seçmekle kabullenmek arasında girift
bir şaşkınlık ve ezkaza başıma gelenler yine kendi seçimimin de bir sonucu ise
elbet kaderci olduğum kadar da mücadeleci ruhumun kıpırdadığı her şıkta çok da
şık durmayan nice hayal kırıklığı.
B/ölüm başı.
Sancağında tutuşan umutla seferberlik
ilan ettiğimiz ve hayatımda hiç olmadığı kadar iyimserim çünkü azımsanmayacak
bir duygu sağanağı ile sevdiklerime sığındım öncesinde Rabbimin kol kanat
gerdiği akabinde severek çoğaldığım üstelik bir ömür bunu bilfiil yapıp da hala
ayakta kalmanın da sebebi iken elbette sevgiyle ihya olan yüreğim nihayetinde
sıranın bana geldiği ve tam da kendimi sevecekken… Bundan daha da iyi bir zaman
olamaz/mış hani ve kuytulardaki terk edilmiş duyguların semirmesine vesile olan
ve kundaklanan hayatımda bir de artık yıla rast gelmenin hicvi belki de…
Sahi, bu sene her zamankinden de uzun
ve acılarla hemhal bir dünyanın varlığı insanı çaresiz kılmakta ve işte içimize
sığmayan duygular ve elbette dualarımızı katıksız ve aralıksız ederken…
Addedilen sıfatlara da parmak bastık
mı ne de olsa herkesin kendi inisiyatifinde neye denk düştüğü ama beterin
beteri var: elbette size yapıştırılan sıfatlar üstelik dolaylı/dolaysız ve an
gelip de bunu fark ettiğinizde üzerinize düşen sorumluluğun da hayli önemli
olduğunu görüp daha dikkatli atıyorsunuz adımlarınızı elbette evin içinde ki
olması gereken de bu değil mi?
Atıfta bulunmak… bir m/eziyet mi?
Ya da duygu ve düşüncelerinizden
dolayı suçlanmak…
Her babayiğidin de harcı değil hani:
hayatı tavaf et nihayetinde olanlardan sorumlu tutul hele ki buna iştirak
edenler en samimi ve de en güvendiğiniz insanlar iken.
Birilerine illa ki sonuna kadar
güvenip inanmak yoksa kendinizi en tepeye koydunuz mu içler acısıdır haliniz
elbette ilk şık: kendinize olan inancınız, sevginiz ve de öz güven denen mefhum
ama başkaları da olmalı güven duyduğunuz tabii ki de inancınıza sarıldığınız ve
İlahi Aşkın size verdiği itikat gücü ile hele ki Allah rızası için yaşar ve de
severken birilerini…
Aileniz.
Dostlarınız.
Belki de aşkla ilintili müphem
duygular ama illa ki varlığınızı saklı ve dik tutmak adına ve merhametli
insanlardan size uzanan o el…
Belki de çok uzağınızda ama kalp gözünüz
sayesinde içinizi de rahatlatan.
Umudu da saklı tutarken ve çok da
olası karamsarlığın dağıttığı benliğinizi yeniden toparlamak adına da mücadele
verirken ne de olsa insanız biz ve elbette duygular inişli çıkışlı ama
değişmeyen noktalar da var: o da; kendinize ve hayata duyduğunuz saygı ile
sevgiyi eşleştirip nihayetinde hidayete uzanan merdivende birer ikişer atlarken
basamakları.
Geçtiğimiz bir sınav hem de bu güne
kadar insanlığın başına gelmiş en çetrefilli sınavlardan biri.
Şerh düşülen kâinata ve sizi yaşamaya
sevk eden.
Dinimizle, dilimizle kısaca bizi biz
yapan ne ise ve işte milyarlarca insan aynı sancağı son gücümüzle bırakmamak
adına mücadele verirken bir yandan da kendimizi deli gibi sorguluyoruz-elbette
inancım o yönde lakin değişmeyen şeyler de var ve hala aklını başına toplamamış
sefil insanlar.
Renkler ve de.
Hani renkten renge giren ve hangi
renk olduğunu kestiremediğimiz insanlar ama gelin görün ki; kalp g/özümüzle
kolaylıkla tayin de edebiliyoruz kimin ne olduğunu ve altıncı hissinizle ait
olduğunuz bu evrende hala sizin aidiyetinize de sorgulayabilmekte iken
insanlar…
Bana neci olmadan çünkü zaman birlik
zamanı ve artık kendimizi düşündüğümüz kadar da düşünmeliyiz başka insanları
üstelik yakınımız ya da yabancı.
Sosyal sorumluluğun artık bir kaide
olduğu ve sağlığımız açısından elbette tüm toplumun ve dünyanın sağlığı
açısından…
Sıfatlarsa zikredilen ve sizi gözden
çıkaran insanlar olsa bile…
Değişmeliyiz.
Değişmemesi gereken çok şey de var
hani.
Tıpkı inancın bütünleştiği ve bütünleştirdiği
insanların ortak paydada buluşup insanlık görevini ilk günden beri ifa etmesi
gerekirken an itibari ile bunun daha da önem kazandığı.
Ölmek için çok erken hele ki; hayat
sırf bizden ibaret değilken.
Genç nesil.
Yaşlılarımız.
Aynı neslin insanları ve de aslında
tüm insan ırkının bizzat kendisi.
Sevmek için ve inanmak için hala
zamanımız varken lütfen herkes üzerine düşeni gerektiği gibi yapsın çünkü ancak
bireysel çabalar çoğaldığında toplumsal kaygı da alt seviyeye inecek.
Evde kalmak.
Tüm hayatı eve sığdırmak.
Asla zor değil ki tecrübe ile sabit.
Sevgiyle kalın ve sağlıcakla ve de
dostlukla elbet inancın gücüyle yaşamak istiyorsak ve de yaşatmak adına tüm
insanları.
Çok çok teşekkür ediyorum
vatan, millet, memleket duyarlısı asil yürek sesiydi.
ülkemizde olduğu dünya içerisinde ve o dünya ile
senkronize olarak bir sağlık imtihanı geçirmektedir...
bu gibi hallerde toparlayıcı olmak çok önemli.
bu bağlamda çok değerli bir makale okudum.
tebrikler ve saygılar sunuyorum...
Üstadım ömrünüz çok olsun
Çok sağ olun değerli hocam
Allah razı olsun hocam
Sonsuz saygı ve selamlarımla
bizden ibaret değilken.
Genç nesil.
Yaşlılarımız.
Aynı neslin insanları ve de aslında tüm insan ırkının bizzat kendisi.
Sevmek için ve inanmak için hala zamanımız varken lütfen herkes üzerine düşeni gerektiği gibi yapsın çünkü ancak bireysel çabalar çoğaldığında toplumsal kaygı da alt seviyeye inecek.
Evde kalmak.
Tüm hayatı eve sığdırmak.
Asla zor değil ki tecrübe ile sabit.
Sevgiyle kalın ve sağlıcakla ve de dostlukla elbet inancın gücüyle yaşamak istiyorsak ve de yaşatmak adına tüm insanları.
Çok anlamlı bir yazıydı vatanını seven her birey kurallara uyar kendi için sevdikleri için diğer insanlar için yüreğine sağlık saygılarımla...
İyi ki varsın Melek
çok sağ ol canım arkadaşım
Allah a emanet ol olalım olsun herkes
SONSUZ SEVGİMLE