Card image cap
Hapsedi̇lmi̇şli̇k

‘’Bir hapsedilmişliği başka bir hapsedilmişlikle göstermek, gerçekte var olan herhangi bir   şeyle göstermek kadar mantığa          uygundur.’’

 (Daniel de Foe)

 

 

Mevsimin iri tanelerine ve namelerine gözümü dikiyorum elimde olmadan ve yine elimde olmadan son birkaç senemi inzivaya çekilip de yaşamaya alışmışken ve ani bir karar verip özgürlüğümü ilan edeceğim gün tüm dünyanın ani bir salgınla eve kapanması mevzu bahis olmuşken…

 

Hapsedilmişliğimin bir kurgu olmadığı gerçeği ve hayatın tüm olumsuzluklarından kaçmak adına kendimi geri çektiğim ve hayatın penceresine ansızın konan uğursuz bir akbaba şimdi de geleceğimizi yemek ve çalmak adına tüm dünya insanlarının ve canım ülkemin hayal dolu heybesini didikleyip de umudu kemirmekle iştigal ve işte geri sayım başladı. Bu, bir rivayet de olabilir hayallerin kurguladığı belki de sefalet dolu insanlığın hikâyesinde bir duraklama vakti ve ne yazık ki; hiç birimiz kaderin yazdığı akit altına imza atmak temennisinde filan da bulunmuyoruz.

 

Hiç olmadığım kadar üzgün değilim en azından kendi adıma ve hiç olmadığım kadar üzgünüm tüm insanlık adına ve yarım asırlık ömrümde neyi başarıp neyi başaramadığımın asla bir önemi yok hele ki bu saatten sonra: yine de içime kıyıp dışarıda olan olmayan her şey ve herkes adına kıyama duruyorum belki de benim için defalarca kopmuş küçük kıyametin sonrasında beklediğim asıl kıyameti yüce Mevla ertelesin diye herkes adına dua ediyorum.

 

Hayatta hayallerinize kim/ne ket vurduysa ve siz illa ki ertelerken mutluluğu gerçi planlarınızı uygulamaya koyduğunuz an itibari ile mutlu olacağınızın bir garantisi yok lakin eyleme geçen her düşünce bariz mutluluk kaynağı.

 

Bir tebessüm armağan etsin diye bu sefer gözlerimi gök kubbeye dikiyorum ve değişen bir şey de yok öncesini düşündüğümde ve bana tebessüm etmeden insanlık gülücüklerimi zaten evrene sunup paylaşmayı da hep sevmişken ardı ardına yaşanan talihsizlikler ve işte yaşama sevincinizin kimileri için bir sıkıntı taşıması üstelik yabancı ya da yakınlarınız fark etmeden.

 

Gelin görün ki; siz hayatını koordine edemezken ve bir dakika sonrasını asla tahayyül edemezken içinizde çarpan kapılar bazen gürültünün eşliğinde bir takım şeylerden sizi alıkoyabilmekte. Bu, herkes için geçerli hele ki duygusal anlamda siz bir sıfır önde iken işiniz daha zor yine de hayatı kolaylaştıran faktörler var ve ne yazık ki; sevgiyle eşleştirip pembe bir tablo çizmeye niyetim yok çünkü pembe olan sadece ellerim ve yanaklarım elbette sabun ve suyun azizliğine uğrayıp bedenimi dezenfekte etmek adına tüm dünya ahalisi gibi virüsü alt etmek adına.

 

İstediğiniz kadar sevgi dolu olun ve insanları da gözlerine soka soka sevin… işe yarıyor mu? Eğer bir oran vermek gerekirse ancak çok ufak bir yüzde bu da yetmezmiş gibi sevginiz görmezden gelindiği gibi bir de üstüne refüze edildiğinizde kendinizden nefret etmeniz kaçınılmaz hele ki bir ömür tüm derdiniz de aşmanız gereken sayısız problemle ilintili kabuğunuzu kırmak adına yine bilfiil kendinizle olmuşken.

 

Kabaran kek gibi yüreğimdeki çalkantılı deniz.

 

Kabaran kek gibi içtimadaki kelimeler.

 

Durulmayı beklerken bir de fırtına eşlik etti mi…

 

Ve her halükarda güneşi ve havanın açmasını beklerken.

 

Bir tek o olsa keşke beklediğimiz daha nice şey bir de değişmesini dilediğiniz insanlık ve ne yazık ki; bu gelinen noktada bile insanlar sizi hırpalayıp mutsuz etmeyi başarabilmekte.

 

Ebedi ya da edebi bir açılım…

 

Elbette edep edebiyata dair.

 

Ve edebiyatın asaletine uygun cümle arayışım.

 

Hele ki laf olsun diye yazmıyor, yaşamıyor ve sevmiyorken.

 

Geri dönümü mü?

 

Ömür geçiyor ve dert bitmiyor ve biz buna dahi şükredip daha beteri olmasın diye dualarımıza sarılıyoruz.

 

Göreceli kavramlar hele ki söz konusu insan ve duygularsa bir de somut gerçekler var ki bunlar bile saptırılabilmekte en azından adımdan emin olayım bari demek içten bile.

 

Konuya neresinden yaklaştığınıza bağlı ya da yaşadığınız hayat azımsanmayacak kadar da size sıkıntı yüklerken ve bu sıkıntıyı aza indirgemek adına illa ki birilerine ve bir şeylere sığınırken yoksa kendinizle olan kavgada yenik düşeceğiniz o kadar aşikâr ki ve bilin ki; tecrübe ile sabit.

 

Adaletsiz dünyanın sür-git hezeyanları.

 

Adaletsiz dünyanın soluk ve kayıp mevsimleri sözüm ona bahar mevsiminin neresindeyse ortasına geldik ve nasiplendiğimiz sırf üşüyen bedenlerimiz de değil hele ki ruhunuz yaz sıcağında bile üşürken siz; hammaddesi sevgi ve inanç olan yüreğinizle o soğuğu dindirmek adına varlığınızdaki sıcaklığı birileri ile pay etmek isterken…

 

Geç kalmışlık çok olası üstelik kim olursa olsun yine de bana yansıyan umut akımı ile bir şekilde ayakta ve hayatta kalmanın da imkansız olmadığını Rabbim bana defalarca sundu ve buna vesile olan insanlar adına da inanılmaz minnettarım ve bu şekilde hayatın çatlak ve tekdüze seslerini de duymamaya çalışıyorum.

 

Özlediğim çok şey ve inanamıyorum önceki hayatımı özlediğime en azından özgürce salındığım hayat ve çok sık dışarı çıkmayı sevmesem de uzun yürüyüşler yaptığım bazense parama kıyıp çılgın gibi alışveriş yapmanın özlemi üstelik aldığım kitaplardan ya da nesnelerden ve gıda ürünlerinden de asla korkmazdım gelin görün ki; günümün büyük bölümü bir takım mikropları yok etmek adına temizlik ile geçmekte ve ben de sayısız insan gibi abarttığımın farkındayım ama söz konusu yaşamaksa her şeyi görmezden geliyor insan.

 

Son bir şey daha:

 

Severek dünyayı kurtaracağımı sanmıştım üstelik çok yakın zamana kadar ve şimdi görüyorum ki; kendimi inanılmaz hırpalamışım tabii ki bu demek olmuyor ki; sevgim hız kesti asla: bilakis sevmem gereken daha çok insan ve neden var ama öncelikle Rabbime ulaşmanın telaşı içerisindeyim bir de kendimle uzlaşmanın hayalini hala yitirmedim.

 

Ve tek duam:

 

Hepimiz sağ salim çıkalım bu savaştan ve lütfen kalan vaktimizde birbirimizi daha çok sevelim çünkü tek başıma asla beceremedim bunu ve bunun için daha çok sevgi dolu insana ihtiyacı var evrenin.

 

Sağlıcakla kalın ve sevgi ile.